Yerin Şekillenmesi Konu Anlatımı

Coğrafya ayt konu anlatımı, coğrafya tyt konu anlatımı , coğrafya yks konu anlatımı… Merhaba arkadaşlar sizlere bu yazımızda Yerin Şekillenmesi hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak bilgi edinebilirsiniz.

Yerin Şekillenmesi

Üzerinde yaşadığımız dünyamız gaz, katı ve sıvı kısımlara sahiptir. Dünyanın gaz kısmı yerküreyi saran atmosfer tabakası olarak adlandırılır. Atmosfer tabakası sıcaklık durumları ve gaz yoğunluklarına göre sırasıyla Ekzosfer, Termosfer, Mezosfer, Stratosfer ve Troposfer olarak ayrılır. Katı ve sıvı kısımlar ise bir bütün halinde yerküre olarak adlandırılır.

Yerkürenin içyapısına ait bilgiler depremler vasıtasıyla elde edilmektedir. Bir kaynaktan çıkan deprem dalgaları yerküre içerisinde farklı türlerde ve farklı hızlarda yayılırlar. Bu farklılıkların sonucunda yerkürenin katmanları tanımlanmıştır. Bunlar yeryüzünden yerkürenin merkezine doğru sırayla kabuk(litosfer), manto ve çekirdek olarak adlandırılmıştır.

 

Yerkürenin İçyapısı Ve Levha Tektoniği » Bilgiustam

 

Yerin Katmanları

Yer Kabuğu (litosfer)

Üzerinde yaşadığımız katmandır. Yerkürenin en üst kısmında bulunan ve kalınlığı 70 km civarında olan kabuk tek bir parça halinde olmayıp, manto üzerinde yüzen birden çok levhadan oluşmaktadır. Bu parçalar yavaş bir şekilde sürekli hareket halindedirler ve bunlara tektonik levhalar ismi verilmiştir. Bu hareket; manto ile kabuk arasındaki yaklaşık 1000 C’lik sıcaklık farkından kaynaklanmaktadır. Hareket eden bu levhaların birbirleri ile kesiştikleri noktalara levha sınırları denir. Bu sınırlarda volkanik yanar dağ oluşumları, dalma batma zonları, sıra dağlar, okyanus ortası sırtlar meydana gelmektedir. Yerkabuğu kıtasal ve okyanusal olmak üzere ikiye ayrılır.

Sial: Yer yüzüne yakın olan kısımdır. Bir diğer adı granit kabuktur.İsmini silisyum ve alüminyum elementlerinden alır. Kalınlığı okyanus tabanlarında az, kıta tabanlarında fazladır.

Sima: Yer yüzünün daha alt katında olan kısımdır. Bir diğer adı bazaltik kabuk olan sima birleşiminde silisyum ve magnezyumdan oluşmaktadır. Okyanus tabanlarında kalın, kara tabanlarında incedir.

Manto

Manto tabakası dünyayı oluşturan tabakalardan biridir. Manto tabakası dünyanın kütlesinin büyük bir kısmını oluşturur. Nedeni dünyanın üst tabakası olan taşküre tabakası ile dünyanın çekirdeği arasındaki yapıların bütününü oluşturmasıdır.

Mantonun yapısında silisyum, magnezyum, alüminyum, nikel, demir, kükürt, oksijen elementleri bulunur.

Manto katmanı bu elementlerin karışımı ile oluşan kayaç yapıdaki bileşiklerden meydana gelir. Mantonun üst kesimi plastiki özelliğe sahiptir ve alt kesimleri de sıvı halde bulunur. Bu yüzden manto katmanın her daim alçalıcı-yükselici hareketler meydana gelir.Mantonun katmanları 3’e ayrılır. Bunlar;

Üst manto veya astenosfer: 700 km derinliğe kadar olan litosferin altında kalan katmandır. Bu katmanda yoğunlu 3.3-4.3 gr/cm3 arasında değişir. Bu katmanın bileşiminde fazla miktarda alkali madde ve mineral içeren magma veya ergimiş malzeme yer alır.

Orta manto: Üst ve Alt manto arasında bir geçiş zonu oluşturur. Manto yerkürenin toplam hacminin %80 den fazlasını meydana getirir ve yerkabuğu hareketleri (deniz dibi yayılması, kıtaların kayması, epirojenez, orojenez, derin depremler) ile volkanizma için gerekli enerjiyle iç kuvvetlerin kaynağım teşkil eder.

Alt manto: 700-2900 km derinlikleri arasında uzanan kısmında ise alt manto başlar; bu kuşakta demir ve magnezyum silikatları egemen durumdadır. Bundan dolayı alt mantonun alt kısmında yoğunluk 5.5’e kadar çıkmakta ve P dalga hızı ise 13.6 km/sn’ye ulaşır.

 

Çekirdek

Yerkürenin merkezinde bulunan çekirdek nikel ve demirden oluşmaktadır. Kalınlığı 3400 km olan çekirdek ve dış çekirdek olmak üzere ikiye ayrılır. İç çekirdek katı haldeki nikel ve demirden oluşurken, onu çevreleyen dış çekirdek ise içindeki sülfür ve oksijen nedeniyle ergime noktası düştüğü için sıvı halde nikel ve demirden oluşmaktadır. Yerkürenin dış çekirdeği yaklaşık olarak 2260 km kalınlıktadır. Dış çekirdeğin içinde bulunan erimiş sıcak akıntılar dünyanın manyetik alanını oluşturmaktadır. İç çekirdek ise dünyanın en iç bölümünü oluşturur. Ortalama kalınlığı 1370 km’dir.

Yerin Tektonik Yapısı

İnsanlar uzun süre kıtaların hareketsiz ve sabit olduğunu düşünmüşler. Ancak  bilim insanlarının yaptığı çalışmalar sonucunda kıtaların başlangıçta tek parça ve daha sonra ayrılarak hareket ettiği anlaşılmıştır. Ve yapılan bazı çalışmalarda yüksek dağlık alanlarda deniz canlılarına ait fosillerin bulunması bu alanların bir zamanlar eniz olduğunu daha sonra kıvrılarak yükseldiğini kanıtlar niteliktedir.

 Levhalar

Uzun süren çalışmalar sonucunda yer kabuğunun tek parça olmadığı anlaşılmış tıpkı yap boz parçaları gibi bir birine geçmiş parçalardan oluştuğu  anlaşılmıştır. Karalarda ve okyanus tabanlarında devam eden yer kabuğu parçalarına levha denilmektedir. Levhaların isimleri; Kuzey Amerika Levhası, Güney Amerika Levhası, Afrika Levhası, Avrasya Levhası,Pasifik Levhası, Nazca Levhası,Kokos, Karayip, Stokya, Antarktika Levhası, Arabistan Levhası, hindistan- Avusturalya Levhası ve Filipinler Levhası ‘dır.

 Levha Teknotiği

Levha tektoniğine göre; kabuk, manto üzerinde hareket eden levhalardan oluşmaktadır. Bu levhaların birbirleri ile etkileşimde bulunduğu sınırlarda tektonik kuşaklar meydana gelmiştir.Yer küre üzerinde irili ufaklı bir çok levha bulunmakta olup, en büyük levhalar Pasifik Levhası, Avrasya Levhası, Kuzey Amerika Levhası, Güney Amerika Levhası, Hindistan-Avustralya Levhası, Antarktika Levhası ve Nazca Levhasıdır. Depremler genellikle bu levhaların birbirleriyle oluşturdukları sınırlarda meydana gelir. Mantodaki hareketlere konveksiyonel akımlar denir. Bu konveksiyonel akımlar sonucunda levhalar birbirinden uzaklaşır, birbirine çarpar ya da sıyrılır. Yer kabuğu hareketleri sunucunda gerçekleşen kıvrılma, kırılma,yükselme çökme gibi olayların tamamı teknotik hareketler olarak adlandırılır. Levhaların hareketlerin sonucunda;

 Yeni okyanuslar oluşur.
Yeni kıtalar oluşur.
Sıradağlar oluşur.
Volkanik dağlar oluşur.
Volkanik adalar oluşur.
Depremler oluşur.

Okyanusal – Okyanusal Uzaklaşması: Okyanuslarda yer alan levha sınırlarında levhalar birbirinden uzaklaşıyorsa okyanus sırtları meydana gelir. Lavlar yüzeye doğru hızla yükselecek volkanizma artacak ve volkanik adalar oluşacaktır. Ve okyanus alanları genişleyecektir.

Okyanusal – Okyanusal Yaklaşması: Okyanuslarda yer alan levha sınırlarında levhalar birbirine yaklaşırsa yoğun olan tabakalar hafif  tabakaların altına dalar. Okyanus çukurları meydana gelir, volkanizma ve depremsellik artar, volkanik adalar oluşur.

Okyanusal – Kıtasal  Yaklaşması: Okyanusal ve kıtasal levhalar birbirine yaklaştığında yoğunluğu fazla olan okyanusal levha, yoğunluğu az olan kıtaların altına dalma batma zonları oluşur. Bu alanlarda volkanizma ve depremsellik artar; volkanik adalar, dağlar, sıra dağlar oluşur ve okyanus hendekleri meydana gelir.

Kıtasal – Kıtasal Yaklaşma : İki kıtasal levhanın karşılaştığı alanlarda büyük sıradağlar meydana gelir. Bu alanalr depremselliğin fazla olduğu alanlardır. Kıtasal levhaların yoğunluklarının az olmasından dolayı volkanizma meydana gelmez.

Levhaların yanal hareketleri levhaların zıt ya daaynı yönde yan yana hareket etmesidir. Yanal hareketler sonucunda şiddetli depremler meydana gelir.

Jeolojik Zamanlar

Palezoik

Zonguldak ve çevresinde Taş Kömürü yatakları oluşmuştur.
Hersinyen ve Kalodoniyen kıvrımları oluştu.
İlk kara bitkileri ve hayvanları oluştu.
Türkiye’deki masif araziler oluştu.

Mezozik

Alp Himalaya ya hazırlık dönemi
Tortullaşma dönemi ya da Peneplenleşme dönemi denir
Dev bitkiler bu dönemde görülür (350m)
Dinozorlar bu dönemde yaşamışlardır.
Pangea kıtası parçalanır.

Nezoik – Tersiyer

Türkiye ana hatlarıyla bu dönemde oluşmuştur.
Türkiye’deki kıvrım,kırık ve volkanik dağlar oluşmuştur.
Bor,Linyit,Tuz,Petrol,Doğalgaz yatakları oluşmuştur.
Anadolu’da büyük fay kuşakları (BAF-DAF-KAF) oluşmuştur.
Kıtalar yavaş yavaş bugün ki görünümünü almaya başladı.

Kuarterner

İstanbul ve Çanakkale Boğazları meydana gelmiştir.
Egeid karası çöküp Ege Denizi oluşmuştur.
Kıbrıs Adası Anadolu’dan ayrılmıştır.
İnsan bu dönem de ortaya çıkmıştır.

İç Kuvvetler

Kıta Oluşumu (Epirojenez)

Denizlerde ve karalarda dikey doğrultudaki açılma ve yükselme hareketleridir.

Transgresyon: Epirojenik hareketler sırasında denizin ilerlemesi.

Regresyon: Epirojenik hareketler sırasında denizin gerilemesi.

Dağ Oluşumu (Orojenez)

Kıvrımlı Dağ Oluşumu: Kıtaların birbirine yaklaşmasıyla yer kabuğunu oluşturan kayaçlar yan basınçlerın etkisiyle sıkılaşır ve elestiki yapıda oldukları için kıvrılıp kıvrımlı sıradağlar meydana gelir.

Kırık Dağ Oluşumu: Sert Olan tabaklar ise yan basıncın etkisiyle kırılırlar ve kırık dağlarını oluştururlar.

Volkanizma

Mağmanın yer kabuğunun zayıf kısımlarından yer yüzüne doğru yükselmesine  volkanizma denir.  Volkanik bölgelerin toprağı mineral bakımından zengin olduğu için tarıma elverişlidir. Volkanın tepe kısmının çökmesi veya  patlayarak parçalanmasıyla oluşan çukura kaldera denir.

Depremler

Levha hareketlerinin sonucu yer kabuğunda herhangi bir sarsıntının çevreye doğru titreşim biçimindeki hareketine denir.

Tektonik Depremler: Yer kabuğunun hareketlerinin yol açtığı sarsıntılardır. Can ve mal kaybının en çok olduğu deprem çeşididir.

Volkanik Depremler: Volkanik püskürme sonucu oluşurlar. (Japonya- İyalya)

Çöküntü Depremler: Mağaraların tavanının çökmesi sonucu oluşurlar. Genellikle karstik sahalarda görülürler.

Kayaçlar

Püskürük (Magmatik Kayaçlar)

Yapıları kristallidir.
Tabakalanma yoktur.
Kütleler halindedirler.
İçlerinde fosil bulunmaz.
Asitten etkilenmezler.
Aşınmaya karşı sert ve dirençlidir.

* İç Püskürük Kayaçlar

Yer kabuğu içinde magmanın yeryüzüne çıkmadan tabakalar içinde katılaşmasıyla oluşur.
Yavaş soğuma ve katılaşmadan dolayı iri kristallidir.
Başlıca türleri: Granit, siyenit, diyorit ve gabrodur.

* Dış Püskürük Kayaçlar

Magmanın yeryüzüne çıkarak soğuması ve katılaşmasıyla oluşur.
Hızlı soğuma ve katılaşmadan dolayı kristalleşme az, genelde camsı özelliktedir.
Başlıca türleri: Andezit , bazalt , trakit , volkan camı (obsidyen) , süngertaşı, katran taşı ve tüfler.

Tortul (Sedimenter) Kayaçlar

Oluşumunda dış kuvvetler etkilidir.
Yapıları kristalli taneli değildir.
İçlerinde fosil bulunabilir.
Tabakalı bir yapıdadırlar.
Asitten etkilenirler.

* Kimyasal Tortul Kayaçlar

Suda erimiş halde bulunan minerallerin daha sonra, suyun eritme özelliğini yitirmesiyle çökelip tortullanan kayaçlardır.
Başlıca türleri: Kalker, jips, kaya tuzu, dolomit, traverten, sarkıt, dikittir.

* Fiziksel (Kırıntılı) Tortul Kayaçlar

Akarsu, rüzgar, buzul ve dalga gibi dış kuvvetlerin diğer kayaçlardan kopardıkları parçacıkları çukur yerlerde birikmesi ve biriken malzemelerin doğal bir çimento ile yapışması sonucu oluşur.
Başlıca türleri: Konglomera(Çakılkaya), kumtaşı(Gre), kil taşı, mil ve marndır.

* Organik Tortul Kayaçlar

Bitki ve hayvan kalıntılarının okyanus, deniz ya da göl tabanı gibi çukur yerlerde birikmesi ve zamanla taşlaşması sonucu oluşur.
İçlerindeki fosil yoğunluğu diğer kayaçlara göre fazladır.
Başlıca türleri: Taş kömürü, linyit, turba, mercanlar ve tebeşirdir.

Başkalaşım (Metamorfik) Kayaçlar

Önceden oluşmuş tortul ve püskürük kayaçların yüksek sıcaklık ve basınç altında kalarak eski özelliklerini kaybedip yeni bir kayaca dönüşmesiyle oluşurlar.
Başlıca Türleri:
Mermer (kalkerin başkalaşmasıyla), Gnays (Granitin başkalaşmasıyla ), Elmas (Kömürün başkalaşmasıyla), Şist (Kil taşının başkalaşmasıyla), Kuvarsit (Kum taşının başkalaşmasıyla) oluşur.

Yer Şekillerinin Diğer Oluşum Süreçleri

Taşların Ufalanması

* Fiziksel (Mekanik) Parçalanma (Çözülme): Gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkının fazla olduğu yerlerde değişerek parçalanma , ufalanma olayıdır.Çöller, kayaların iç kısımları örnek olarak verilebilir.

* Kimyasal Çözülme (Parçalanma): Yağış ve nemin fazla olduğu yerlerde taşların çözülmesidir. Buradaki temel etkenler sıcaklık ve yağıştır. Ekvatoral bölgesi ve Muson iklim bölgesi örnek verilebilir.

Erozyon

dış kuvvetlerin kurak ve yarı kural bölgelerdeki toprağı taşımasına erozyon denir.

Etkileyen faktörler:

– Yer şekillerinin engebeli olması.
– Doğal bitki örtüsünün tahribi.
– Meralarda aşırı otlatılma.
– Tarlaların nadasa bırakılması.
– Toprağın aşırı kullanılması (nüfus atışı)

Heyelan

Ana kaya üzerindeki kütle halindeki toprağın yer çekiminin kuvveti ile eğim doğrultusunda yer değiştirmesidir.

Etkileyen Faktörler:

Yamaç eğimlerinin fazla olması.
– Kar erimeleri ve yağışın fazla olması.
– Maden çıkarımı, yol yapımı, inşaat yapımı.
– Deprem sel gibi doğal afetler.

TYT Coğrafya Konuları Konu Dağılımı için tıklayınız.

AYT Coğrafya Konuları Konu Dağılımı için tıklayınız.

yorumlar
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

yorum-yaz
BİR YORUM YAZIN

Soru: 40 + 6 kaçtır?