Kuyucaklı Yusuf – Sabahattin Ali Eser Özeti

Karatay

Sizlere bu yazımızda Kuyucaklı Yusuf – Sabahattin Ali eser özeti hakkında bilgi vereceğiz. Eserin özeti, konusu, ana karakterleri hakkında merak ettiğiniz bir çok sorunun cevabını yazımızda bulabilirsiniz…

Kuyucaklı Yusuf – Sabahattin Ali 

ROMANIN KONUSU:

Kuyucaklı olan Yusuf’un kendisini evlatlık alan Kaymakam’ın kızı Muazzezle olan aşkı ve onun mutluluğunu istemeyen kişilerle mücadelesi anlatılmıştır.

ROMANIN ANA KARAKTERLERİ:

Yusuf: Kimsesiz, fakir bir halk çocuğudur. Küçük yaşlarda ailesini kaybetmiştir. Sert, haşin, insanlara çok güvenmeyen, cesur bir kişidir. Muazzez’i sevmektedir.

Muazzez: Kaymakamın kızı, Kuyucaklı Yusuf’un karısıdır. Kendi hâlinde, iyi niyetli, sade bir kişidir.

Kaymakam: Muazzez’in babasıdır. Ailesine düşkün, samimi, sevecen, babayiğit, şefkatli, merhametli bir kişidir.

Şahende Hanım: Romanda kötülüğü simgeler. Kaymakamın karışıdır. Kin, nefret dolu, kötü yürekli, ahlaksız bir kadındır.

Şakir: Kasabanın külhanbeyidir. Her dediğini yaptıran, kabadayı, ahlaksız, kötü bir karakteri vardır.

ÖZET:

Kaymakam Selahattin Bey, bir cinayet davasına bakmak için Kuyucak köyüne gider. Cinayetin işlediği eve girdiğinde maktullerin yataklarında yattığını ve odada küçük bir çocuğun olduğunu görür. Yusuf adındaki bu çocuk ile tanışır. Yusuf’un daha önce gördüğü çocuklardan çok farklı olması Selahattin Bey’in ilgisini çeker. Erkek çocuğu olmayan Selahattin Bey, Yusuf’u evlat edinir. Selahattin Bey’in eşi Şahinde, bu çocuğu hiç istemez. Ancak sadece söylenmek ile yetinir. Evin henüz bebek yaşta olan kızı Muazzez ise Yusuf’u çok sever. Hiçbir şeye ilgi göstermeyen Yusuf da Muazzez ile çok iyi anlaşır. Yusuf’un yeni evinde Yusuf’un alıştığından çok daha farklı bir aile yaşamı vardır. Selahattin Bey, Şahinde’nin dırdırlarını duymamak için geç saatlere kadar eve uğramazken, Şahinde de gün boyu misafirliklerde vakit geçirir. Yusuf ve Muazzez böyle bir ortamda büyür.

Kaymakam Selahattin Bey’in Edremit’e tayini çıkması ile Yusuf memleketi Kuyucak’tan çok uzaklara taşınır. Yusuf okula gitmeye başlasa da okumayı öğrendikten sonra okuldan ayrılmak için elinden geleni yapar ve başarılı da olur. Yeni taşındığı bu yerde çok fazla arkadaşlık kuramaz. Kasabanın çocukları da bu sessiz yabani çocuk ile pek yakınlaşmak istemez. Yusuf çocukluğu boyunca sadece birkaç arkadaş edinir. Bunlar Ali ve İhsan’dır. Yusuf en çok Ali ile vakit geçirir. Geçirdikleri vakitte de Alilerin bakkalının önünde hiç konuşmadan oturmaktır. Aradan uzun zaman geçer ve Yusuf ve mahallenin diğer çocukları büyür.

Yusuf, Ali ve Muazzez bayram günü gezmek için dışarı çıkarlar. Bu gezi sırasında kasabanın zenginlerinden Hilmi Bey’in, serseri oğlu Şakir ile karşılaşırlar. Yusuf, sarhoş olan Şakir’in Muazzez’e sarkıntılık etmesi üzerine Şakir’e bir yumruk atar. Arkadaşların araya girmesi üzerine kavga daha fazla büyümeden son bulur. Ancak Şakir intikam almayı kafasına koyar.

İlk olarak Hacı Etem ve Hilmi Bey, Kaymakam Selahattin Bey’i kumar oynaması için ikna ederler. İlk başlarda kazanan Selahattin Bey, daha sonra kaybetmeye başlar ve Hilmi Bey’in verdiği borçlar ile kaybettiğini geri kazanmaya çalışır. Selahattin Bey, Hacı Etem ve Hilmi Bey’in tuzağına düşmüştür. Bütün gece oynadığı kumar ile 320 altın kaybeder. Kaybettiği 320 altını ise Hilmi Bey’den aldığı için Hilmi Bey’e borçludur. Ertesi günde Hacı Etem, kaymakamlık makamını ziyaret ederek Selahattin Bey’e senet imzalatır. Böylece Selahattin Bey’i kontrol edebilmeyi planlarlar.

Bir süre sonra Hilmi Bey’in evinden Selahattin Bey’in evine görücü gider ve Muazzez’e Şakir için talip olunur. Selahattin Bey, Şakir gibi bir serseriye kızını vermek istemese de Hilmi Bey’e olan borcu teklifi reddetmesini engellemektedir. Muazzez’e talip olduktan sonra durulan Şakir, çevresine iyi bir görünüş sergilemektedir. Şahinde de zengin bir damadı olacağı için bu izdivacı destekler.Kasabanın önde gelenleri de Selahattin Bey’e izdivaç için ısrar eder. Selahattin Bey’de Muazzez’i vermeyi düşünmeye başlar. Ancak bu durumu Yusuf bozar.

Yusuf okula devam etmediği ve hiçbir iş yapmadığı için Selahattin Bey’in satın aldığı zeytinliği idare ederek vakitlerini geçirir. Zeytinlikte çalıştığı bir gün bir kadın ve kızı Yusuf’tan iş ister. Yusuf başlarda şüphelense de Kübra adındaki kızın bakışlarından etkilenerek Kübra ve annesini işe alır. Ertesi gün kadın Kübra olmadan gelir. Durumu merak eden Yusuf, kadın ile konuşmaya başlar. Kadının anlattıklarını duyan Yusuf, kadına acıyarak biraz erzak yardımı yapar. Ve kadın ile birlikte Kübra’yı ziyarete gider. Kübra ve annesi Yusuf’un iyilikleri karşısında suçlu hissederek neden zeytinliğe geldiklerini anlatırlar. Her şey Şakir’in planıdır. Kübra’yı Yusuf’a musallat ederek iftira atacaklardır. Ancak planları başarısız olur. Kübra ve annesi olan biteni anlatırken içeriye Hacı Etem girer. Yusuf, Hacı Etem’in üstüne yürüyünce Hacı Etem, Yusuf’u bıçaklar. Yusuf, Kübra ve annesi bu olayı herkesten saklar. Yusuf bu yaralanmadan sonra bir süre evinde dinlenir. Yusuf ile birlikte Kübra ve annesi de eve gelirler. Şakir’e Muazzez’i vermeye ikna olan Selahattin Bey, Yusuf’a da danışmak ister. Ancak Yusuf bu izdivaca izin vermez. Selahattin Bey, ne kadar ikna etmeye çalışsa da başaramaz. Yusuf’a neden izin vermediğini sorduğunda Yusuf, Kübra ve annesini çağırarak Şakir ve ailesinin nasıl insanlar olduğunu anlatır. Selahattin Bey, kızını vermekten vazgeçer ve Yusuf’a Hilmi Bey’e olan kumar borcundan bahseder.

Yusuf 320 altınlık borcu nasıl ödeyeceğini düşünürken arkadaşı Ali bütün sorunu çözer. Ali de Muazzez’i sevmektedir ve Muazzez’i Şakir ile evlenmesini engellemek için borcu ödemeyi kabul eder ve Muazzez’e talip olur. Yusuf, Ali’den aldığı 320 altın ile Hacı Etem’den borç senedini alır. Net bir söz söylenmese de bütün kasaba Ali ve Muazzez’in evleneceği hakkında konuşmaya başlar. Şakir, Yusuf’un parayı kimden bulduğunu bu şekilde anlar. Ali’ye kin gütmeye başlar. Kasabadaki bir düğüne sarhoş gelen Şakir, masada oturan Ali’yi vurarak öldürür. Jandarmalar Şakir’i yakalasa da Hilmi Bey ve Hacı Etem bütün delilleri ve tanıkları yok eder. Ali’nin babası ne kadar uğraşsa da Şakir’i hapse attıramaz.

Ali olayından sonra ortalık bir süre sessizleşir. Selahattin Bey ne kadar uyarsa da Şahinde, Hilmi Bey’in eşi ile görüşmeye devam eder. Hala zengin bir damadın hayalini kurmaktadır. Muazzez, Ali’ye para karşılığı satıldığını düşündüğü için Yusuf’a çok kızar. Yusuf ile tartıştığı bir akşam Yusuf’a aşkını itiraf eder. Ne yapacağını bilemeyen Yusuf, Muazzez’den uzak durmaya başlar. Eve daha az gelir. Zamanının çoğunu zeytinlikte geçirir. Muazzez’de Yusuf’a inat annesi ile Hilmi Bey’in bağına gider. Yusuf, Muazzez’in gittiği yeri öğrendiğinde bir araba kiralayarak hemen bağa doğru yola çıkar. Muazzez’i bağdan kimseye haber vermeden kaçırır. Kasabadan çok uzaktaki bir köye giderek Muazzez’e nikah kıyar. Ertesi günde ailesine haber yollar. Selahattin Bey, evliliklerine sevinir. Gelen haberciyi konuşturarak Yusuf ve Muazzez’in yerlerini öğrenir ve onları geri getirir. Hiçbir iş deneyimi olmayan Yusuf’u makamını kullanır ve belediyeye katip olarak işe alır. Selahattin Bey iyice yaşlandığı için hastalıklar yakasını bırakmaz. Çok geçmeden de hayatını kaybeder. Artık evin geçimi Yusuf’un üstüne kalır. Şahinde, hiç sevmediği Yusuf’un eline bakmaktan oldukça rahatsızdır.

Yeni gelen kaymakam, Selahattin Bey’in aksine kasabanın zenginleri ile oldukça içli dışlı olur. Hilmi Bey’de bu zenginlerin başında gelir. İlk olarak Yusuf’u katiplikten alarak köy köy dolaşacağı ve vergi toplayacağı tahsildarlık işine verir. Bu iş yüzünden Yusuf eve çok nadir gelmeye başlar. Şahinde bu durumu fırsat bilerek Muazzez’i de kendi gibi gezmelere götürmeye başlar. Zaman içinde gidilen bu evlere Hilmi Bey’in evi de dahil olur. Bu misafirlikler içkili ziyafetlere dönüşür. Hilmi Bey, Şakir hatta Kaymakam bile bu ziyafetlerin baş konuklarıdır. Yusuf evde yokken Yusuf’un evinde gerçekleşen bu ziyafetlerde Muazzez ortalık malına dönüşür. Masadaki bütün erkeklerin eğlencesi olur. Şakir ise evlenerek intikam almak istediği Yusuf’tan karısını kötü yola düşürerek intikam aldığı için gayet mutludur. Yusuf uzun bir süre bu olayların farkına varmaz. Eve gelen yeni eşyaları fark etmez. Fark ettiğinde ise ilk söylenen yalana hemen inanır. Kaymakamda Yusuf’un kasaba da fazla durmaması için sürekli göreve yollar. Yusuf olanları fark ettiğinde ne yapacağını bilemez. Bir süre sessiz kalır. İşten habersiz döndüğü bir gece kendi evinde eğlence olduğunu görür. İçeri girdiğinde elindeki kırbaç ile herkese vurmaya başlar. Kırbaç ile lambayı kırdığında ortalık kararır. Işık tamamen sönmeden içeridekilerin silahlarına uzandığını gördüğü için tabancası ile içeridekilerin oturdukları yerlere ateş etmeye başlar. Bir süre sonra sesler kesilir. Yusuf, Muazzez’i iniltilerinden tanır ve karısını alarak hızlıca kasabadan uzaklaşır. Yeterince uzaklaştığını düşününce atından inmeye çalışır. Bu sırada Muazzez’in yaralı olduğunu fark eder. Muazzez geceyi çıkaramaz ve ölür. Yusuf, Muazzez’i elleri ile açtığı çukura gömer.

Türk Edebiyatı Eser Özetleri

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

BİR YORUM YAZIN

Soru: 36 + 2 kaçtır?


Basari Sıralamaları