İslamiyetin Kabulünden Önceki Türk Edebiyatında Destan Konu Anlatımı
Merhaba arkadaşlar size bu yazımızda Türk Dili ve Edebiyatı Konuları hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak bilgi sahibi olabilirsiniz. İslamiyetin Kabulünden Önceki Türk Edebiyatında Destan nedir? sorusunun cevabı aşağıda sizleri bekliyor…
İslamiyetin Kabulünden Önceki Türk Edebiyatında Destan
İslamiyet’ten önceki Türk destanlarında çoğunlukla yok edilmek istenen Türklerin diğer milletlerle mücadeleleri anlatılır. Destanlarda bu mücadele daha çok bir kahraman odağında anlatılır. İslamiyet öncesi Türk edebiyatı sözlü ve yazılı olmak üzere ikiye ayrılır.
İslamiyet öncesi Türk edebiyatı, başlangıcı bilinmeyen dönemlerden Türklerin İslamiyeti kabul ettiği 12. yüzyıla kadar sürer. İslamiyet öncesi Türk edebiyatı, yabancı kültürlerin etkisinin en az olduğu dönemdir.
İslamiyet öncesi oluşmuş olan Türk destanları aşağıdaki gibidir.
1-)ALTAY TÜRKLERİ
Yaratılış Destanı
Türklerin en eski destanı olarak kabul eden yaratılışta, Tanrı Kayra Han’ın dünyayı ve ilk insanı yaratması anlatılır. Bu ürün Türklerin yaratışla ilgili düşüncelerini yansıtması bakımından önemlidir.
2-)SAKA (İSKİT) DESTANLARI
Alp Er Tunga Destanı
Alp Er Tunga, MÖ 7. yüzyılda yaşamış, ünlü Saka hükümdarıdır.
İran’la uzun yıllar savaşan Alp Er Tunga’nın adı Firdevsi’nin Şehname’sinde Afrasiyab (Efrasiyab) olarak geçmektedir.
Alp Er Tunga; İran’la (Zal, Zaloğlu Rüstem, Keykavus ve Keyhüsrev’le) uzun yıllar savaşmış; Türk-İran savaşlarında ün kazanmış İran hükümdarı Keyhüsrev’e yenilerek öldürülmüştür.
Alp Er Tunga’nın hayatı etrafında oluşan Alp Er Tunga Destanı ne yazık ki günümüze kadar ulaşamamıştır.
Destandan günümüze ulaşan tek metin “Alp Er Tunga Sagusu’dur. Kaşgarlı Mahmut’un Divanü Lügati’t Türk’ünde yazıya geçirilmiş olan bu sagunun destanın son bölümüne ait olduğu düşünülmektedir.
Firdevsi’nin Şehnamesi’nde o günkü Türk kavimleri arasında canlılığını koruyan Alp Er Tunga Destanı’ndan öznel bir bakış açısıyla yararlanılmıştır.
Fiu Destanı
M.Ö 327–330 yılları arasında Türklerin fiu adlı hükümdarıyla, Makodonyalı İskender’in çarpışmaları ve Türklerin doğuya çekilmeleri anlatılır. Söylenceye göre fiu’nun ordusu, İskender’in askerlerini yer yer yenilgiye uğratmıştır. İskender çekildikten sonra fiu, Balasagun’a gelerek orada kendi adıyla anılan bir kent kurmuştur.
3-)HUN DESTANLARI
Oğuz Kağan Destanı
MÖ 2. yüzyılda doğmuş bir destandır. Bu destan, 13. yüzyılda yazıya geçirilmiştir.
Oğuz Kağan Destanı, Hun hükümdarı Mete’nin (Oğuz Kağan) yaşamını, yiğitliklerini, yaptığı savaşları, ülkesini genişletmesini ve oğulları arasında bölüştürmesini konu edinir.
Destana göre Oğuz Kağan, doğduktan kırk gün sonra büyüyüp gelişir. Pişmemiş et ister ve kımız içer. Bir yiğit olur. Halka eziyet eden bir canavarı (gergedanı), bir sunguru (doğan) öldürür. Gökten inen ışığın içinde gördüğü göğün kızıyla evlenir; Gün, Ay, Yıldız adlı çocukları olur. Daha sonra bir ağaç kovuğunda yaşayan eşsiz güzellikteki bir kızla daha evlenir; Gök, Dağ, Deniz adlı çocukları olur. Hanlığını ilan edip yeryüzünün dört bir yanına elçiler gönderir. Kendisine itaat etmeyenlerle savaşmak için sefere çıkar. Sefer boyunca bir kurt ona yol gösterir. Ülkeleri (Suriye, Tangut…) egemenliği altına alır ve evine döner. Vezir Uluğ Türk, rüyasında üç gümüş oku kuzeye doğru kanatlanmış, doğudan batıya uzanmış bir altın yay görür. Rüyasını Oğuz Han’a anlatır. Oğuz Han, artık yaşlandığının farkına vararak oğullarını çağırır. Gün, Ay ve Yıldız’ı gün doğusuna; Gök, Dağ ve Denizi gün batısına gönderir. Gün, Ay ve Yıldız avlanırken yolda som altından tam bir yay bulurlar. Dağ, Deniz ve Gök üç gümüş ok bulurlar. Yayı ve okları babalarına sunarlar. Oğuz Han kurultayı çağırır ve Gök Tanrı’ya borcunu ödediğini bildirerek yurdunu evlatları arasında paylaştırır.
Attila Destanı
Hun İmparatorluğunun büyük lideri olan Attila’nın kahramanlıklarını ve savaşlarını anlatılır. Hunların başında Avrupa’ya büyük bir korku salan Attila’nın kahramanlıkları olağanüstü özelliklerle süslenerek dile getirilmiştir.
4-)GÖKTÜRK DÖNEMİ
Ergenekon Destanı
Çin kaynaklarına dayanılarak tespit edilmiş olan bu destanda Ergenekon, Türklerin yaşamlarını devam ettirdikleri ve etrafı aşılmaz dağlarla çevrili bir bölgenin adıdır. Bir savaştan sonra soyu tükenme derecesine gelen Göktürkler bu bölgede toplanmış ve yaşamlarını 400 yıl boyunca burada sürdürmüşlerdir. Daha sonra nüfusları artıp iyice güçlendikten sonra dağdaki demir madenini yakıp eriterek bu bölgenin dışına çıkmışlardır. 400 yıl sonra düşmanlarıyla tekrar savaşıp atalarının intikamını almışlardır.
Bozkurt Destanı
Ergenekon destanında olduğu gibi soyu yok olma felaketine uğrayan Göktürkler’in bir bozkurtun anne rolünü üstlenmesiyle başlayan bir destandır.
5-)UYGUR DESTANLARI
Türeyiş Destanı
Yine bozkurt motifinin görüldüğü bu üründe Hun hükümdarının çok güzel iki kızıyla bozkurt suretiyle evlenen tanrının bozkurt ruhunu taşıyan çocuklarının olması anlatılır. Bu ürün Çin kaynaklarından tespit edilmiştir.
Göç Destanı
Hem Çin hem de İran kaynaklarında yer alan bu destanda Çinli prensesle evlenen hükümdar ailesinin Çin hanedanına kutsal bir kaya parçasını parçalayarak vermesi sonrasında gelen felaket neticesinde göç etmek zorunda kalan Türk milletinin hikayesi anlatılır.
10. Sınıf Destan /Efsane Konu Anlatımı için Tıklayınız…
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Konuları için Tıklayınız…
10. Sınıfta Yer Alan Diğer Ders ve Konuları için Tıklayınız…