İslami Dönem İlk Dil ve Edebiyat Ürünleri Konu Anlatımı

İslami Dönem İlk Dil ve Edebiyat Ürünleri Konu Anlatımı,İslami Dönem İlk Dil ve Edebiyat Ürünleri Nedir, İslami Dönem İlk Dil ve Edebiyat Ürünleri tyt, İslami Dönem İlk Dil ve Edebiyat Ürünleri ayt, İslami Dönem İlk Dil ve Edebiyat Ürünleri ile ilgili örnek, Arkadaşlar bu yazımızda sizlere İslami Dönem İlk Dil ve Edebiyat Ürünleri hakkında bilgiler vereceğiz. Merak ettiğiniz bir çok sorunun cevabını yazımızı okuyarak bulabilirsiniz.

İslami Dönem İlk Dil ve Edebiyat Ürünleri

Türkler için yeni bir din olan İslamiyet kendini sadece inanç olarak hissettirmemiş, aynı zamanda kültür ve edebiyat hayatına da büyük etkilerde bulunmuştur. Bu dönem sadece edebiyatta değil sanatın her alanında çok önemli değişiklikler meydana gelmiştir.

Arap ve Fars edebiyatlarının etkisiyle yeni bir edebiyat anlayışı olan, Arapça ve Farsça kelimelerle Türkçeyi karışık olarak kullanan Divan edebiyatı, Türk Edebiyatının en önemli ve en geniş bölümünü oluşturur.

Türk Edebiyatı’nın Arap ve Fars edebiyatları etkisine girmesiyle beraber ortaya konulan eserlerin ortak teması İslam kültürü olmuştur. O dönemlerde verilen ilk eserlerimiz, Arap ve Fars edebiyatında önemli yerleri olan eserlerin tercümeleri şeklinde olmuştur.

Eserlerin Genel Özellikleri

  1. İslamiyet öncesi kültür ve İslami kültür iç içedir.
  2. Eserlerde toplum hayatını şekillendirme ve yönlendirme amacı güdülmüştür.
  3. Eserlerde dini öğretme amacı esas alınmıştır.
  4. Hece ölçüsüyle beraber aruz ölçüsü de kullanılmaya başlanmıştır.
  5. Dile Arapça ve Farsçadan sözcükler girmiştir.
  6. Nazım birimi dörtlük ve beyittir.
  7. Arap ve Fars edebiyatında kullanılan nazım şekilleri ile eserler verilmeye başlanmıştır.

Bu dönemin eserleri ;

Kutadgu Bilig

11. yy’da (1069-1070) Yusuf Has Hacip tarafından yazılmıştır.
Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunulmuştur.
Kutadgu Bilig ‘’saadet veren bilgi, ilim’’ anlamına gelir.
Didaktik bir eserdir.
Mesnevi şeklinde aruz vezniyle 6645 beyit olarak yazılmıştır.
Eserde 173 tane de dörtlük vardır.
Eserde, toplum hayatındaki bozuklukları düzeltecek, insanı mutlu edecek yollar bulmak; bu yolları, devrin hükümdarına öğütler halinde göstermektir.
Ahlak, dinin önemi, devlet idaresi gibi konulara da değinilmiştir.
İnsanlara, dünya ve ahret mutluluğunun yolu göstermek amacıyla yazılmıştır.
Eserde dört sembolik şahsiyet yer alır.

Hükümdar(kanun): Kün Togdı
Saadet: Ay-Toldı
Akıl: Ögdülmiş
Hayatın sonu(akıbet): Odgurmış
Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır.

Kutadgu Bilig’de savunulan düşünceler:
Her insan diline hakim olmalıdır
İnsan, kendisine bir şey sorulunca konuşmalıdır
Söz ruhun nasibidir
İnsan konuşmaktan çok dinlemeyi öğrenmelidir
Söz yerinde kullanılırsa faydalı olur
Dil her zaman doğruyu söylemelidir
Söz bilgiliden ve büyüklerden dinlenmelidir

Kutadgu Bilig’den:

Sözüm söyledim men bitidim bitig
Sunup iki ajunnı tudgu elig

Kitap atı urdum Kutadgu Bilig
Kutadsu olıglıka tutsu elig

Günümüz Türkçesiyle:

Sözümü söyledim ben kitabı yazdım
Uzanıp iki dünyayı tutan bir eldir

Kitabın adını koydum Kutadgu Bilig
Kutlu olsun okuyana, elini tutsun

Atabetü’l-Hakayık

Eserini aruz ölçüsüyle yazan Edip Ahmet Yükneki, eserinin başında Allah’a, Hz. Peygamber’e, dört halifeye ve dönemin hükümdarı İspehsalar Beğ’e övgülerde bulunmuştur. Övgülerin yer aldığı giriş bölümü beyitlerle yazılırken asıl bölümler dörtlük şekilde kaleme alınmıştır. Eser dönemin konuşma diline yakın bir Türkçe ile yazıldığından bugün Türk dili açısından önem arz eder.

Özellikler
12. yüzyılda Edip Ahmet Yükneki tarafından yazılan eser “Hakikatlerin Eşiği” manasına gelir.
Eser ele aldığı konular ve yazılış amacı bakımından didaktik nitelik taşır.
Türk Edebiyatı’nda İslam inançlarını barındıran ve öne çıkaran ilk eser olarak değerlendirilir.
İyilik, kötülük, cimrilik, cömertlik, fanilik gibi birçok konuyu işleyen kitabın genel konusu ise din ve ahlaktır.
Eser “Hakaniye” lehçesinde yazılsa da dinin etkisiyle Arapça-Farsça kelimeler barındırmaktadır. Ancak buna rağmen eserin dönemine göre anlaşılır bir dili vardır.
Kutadgu Bilig gibi bu eser de mesnevi türünde yazılmıştır.
Eser baştan sonra aruz ölçüsüyle oluşturulmuştur.
Atabetü’l Hakayık’ın nazım birimi beyit ve dörtlüklerden oluşur. Giriş bölümü beyitler ile diğer bölümler ise dörtlüklerle yazılmıştır. Bu da eserin hem İslamiyet öncesi hem de İslamiyet sonrası dönemin etkisinde kaldığını gösterir.
Eserden anlaşılacağı üzere Edip Ahmet Yükneki’nin o dönemde bilime verdiği önem dikkat çeker.
Eserde aynı zamanda cömertlik övgü şeklinde yer alırken bir insanın cimriliği eleştirilmiştir.
Eserde genel olarak Allah’a ulaşmanın, evrenin sırlarını çözmenin tek yolunun ancak bilim olacağı vurgulanır.
Kutadgu Bilig’in öğüt veren kısımları ile Atabetül Hakayık’ın öğüt veren kısımları tarz ve üslup bakımından birbirine çok benzer.
Atabetü’l Hakayık’ta savunulan düşünceler:
Saadet yolu bilgi ile bulunur.
Kemik için ilik ne ise insan için de bilgi odur.
Bir bilgili bin bilgisize denktir.
Bilgiyi Çin’de bile olsa arayınız.
Cahillik yıkanmayla temizlenemeyen kirdir.
Bilgili adam işini bilerek yapar.

Divan-ı Hikmet

Genel olarak dervişlik hakkında övgülerden bu dünyadan şikayetten cennet ve cehennem tasvirlerinden, peygamberin hayatından ve mucizelerinden bahsedilir. Dini ve ahlaki öğütler veren şiirlerede yer vermiştir. Hece ölçüsü olarak 4+3 ve 4+4+4 kullanılmıştır.

Divan-ı Hikmet’in Özellikleri:
Kitapta Allah aşkı Peygamber sevgisi işlenmiştir.
Hikmet: Hoş, hayırlı anlamlarına gelir.
Sade ve yalın bir dil kullanılmıştır.
Aruz ve hece ölçüsü kullanılmıştır.
Dörtlük ve beyitle yazılmıştır.
144 hikmet ve 1 münacaat’tan oluşur.
Eser Karahanlı Türkçesinin Hakaniye Lehçesiyle yazılmıştır.
İstifham (soru sorma) ve Tecahül-i Arif (bilmezlikten gelme) sanatları kullanılmıştır.
Ahmet Yesevinin hikmetlerinin birleşmesiyle oluşmuştur.
Hikmetler dini-tasavvufi şiirlerdir.
Şiirlerde ulusal ögeler (ölçü, nazım biçimi, yarım uyak) ile İslamlıktan gelme yabancı ögeler (din ve tasavvuf konuları, yabancı sözcükler) bir arada kullanılmıştır.
Eserin uyaklanışı abcd dddb eeeb şeklindedir. Dördüncü dizelerin birbiriyle uyaklı oluşu hatta zaman zaman aynen tekrarlanışı bu şiirlerin musiki ile okunmak için söylendiğini gösterir.
Divan-ı Hikmet’i Ahmet Yesevi yazmamıştır; Ahmet Yesevi’nin kurduğu tarikattaki Şaban Durmuş, Ahmet Yesevi’nin görüşlerini ve düşüncelerini kitap haline getirmiştir.
Didaktiktir ve manzum bir eserdir.

Önemli: Ahmet Yesevi, islamiyetin esaslarını, şeriatın ahkâmını, İslam’ı yeni kabul etmiş ve ya henüz kabul etmemiş Türklere öğretmek, tasavvufun inceliklerini ve tarikatın adabını telkin etmek için kaleme almış ve eserine “Hikmet” adını vermiştir.

Divanü Lugati’t Türk

11.yy’da (1072-1074) Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmıştır. “Türk Dili Divanı” anlamına gelmektedir.
Ebul Kasım Abdullah’a sunulmuştur.
Türkçenin ilk sözlüğü ve dilbilgisi kitabıdır.
7500 Türkçe kelimenin Arapça karşılığı verilmiştir.
Türk dilini Araplara öğretmek amacıyla yazılmıştır. Bu nedenle Arapça olarak kaleme alınmıştır.
Yazar Türkçe kelimelerin karşılıklarını ve bunu halk dilinden derlediği örneklerle delillendirmiştir.
Türk boyları ve coğrafyası ile Türklerin örf ve gelenekleri üzerine önemli bilgiler vardır.
Devrinin Türk dünyasını gösteren bir haritada vardır.
Hakaniye lehçesi kullanılmıştır.

Önemli:Bu eserle birlikte sözlük yazma geleneği başlamıştır.
 
AYT Türk Dili ve Edebiyatı Konuları Konu Dağılımı için tıklayınız.

yorumlar
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

yorum-yaz
BİR YORUM YAZIN

Soru: 80 + 2 kaçtır?