İngilizce Ettirgen Çatı (Causatives)

Cümlede bir eylemi başkasına yaptırmak veya eylemin başkası tarafından yapıldığını anlatmak için kullanılır. Causatives (ettirgen çatı), have, get, make, let fiilleriyle oluşturulur.

İngilizce Ettirgen Çatı (Causatives)

İngilizcede ettirgen çatı için özel bir yapı bulunmamakla beraber; doğrudan ettirgenlik anlamı taşıyan eylemlerle ifade edilmektedir.

have/get + something + V3

have + object + V3 yapısını kullanılır. Bu kalıpta nesneden sonra fiilin 3. hali gelir.

We get our house repaired. (Evimizi tamir ettiririz.)
We have my hair permed. (Saçımı perma yaptırdık)
You should have the grass cut. (Çimi kestirtmelisin.)

have + someone + V1

Have + someone + V1 kalıbı birisine görevini yaptırtmak için kullanılır. Bu kalıpta kişiden sonra fiil birinci haliyle kullanılır.

She had food brought home. (Eve yemek getirtirdi.)
The engineer had the roads built. (Mühendis yolları yaptırttı.)
The doctor will have his assistants prepare the files. (Doktor asistanlarına dosyaları hazırlattıracak.)
I would have Ali tell everything.(Ali’ye her şeyi anlattırdım.)

make + someone + V1

Zorlama, Baskı, Israr durumlarında kullanılır.

Make + someone + V1 kalıbı, maddi veya manevi baskıyla bir işi yaptırtmak anlamına gelir. Bu kalıpta kişiden sonra fiil birinci haliyle kullanılır.

Ali made his father listen to pop music. (Ali babasına pop müzik dinlettirdi.)
He made me collect the garbage on the ground. (Bana yerdeki çöpleri toplattı.)
The movie made me cry a lot. (Film beni çok ağlattı.)

get + someone + to + V1

İnandırma veya kandırma durumlarında kullanılır.

Get + object + to + V1 kalıbı, (= to persuade someone to do something ) sözle veya ücretle ikna ederek bir şey yaptırtmak anlamı katar. Bu kalıpta kişiden sonra gelen fiilin önünde to vardır.

Before coming home, she get her mother to take food from outside. (Eve gelmeden önce annesine dışarıdan yiyecek aldırır.)
I got my mom a new dress. (Anneme yeni bir elbise aldırdım.)

let + someone + V1

let” izin verme durumlarında kullanılır.

He lets me drink milk in the evening. (Akşamları süt içmem için izin verir.)
Your mother let you watch TV. (Annen televizyon izlemene izin verdi.)
She let me wake up late in the morning. (Sabahları geç kalkmama için izin verdi.)

yorumlar
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

yorum-yaz
BİR YORUM YAZIN

Soru: 4 + 3 kaçtır?