II. Dünya Savaşı Konu Anlatımı

Tarih ayt konu anlatımı, Tarih tyt konu anlatımı , Tarih yks konu anlatımı… Merhaba arkadaşlar sizlere bu yazımızda II. Dünya Savaşı hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak bilgi edinebilirsiniz

II. Dünya Savaşı

 

Savaşın Nedenleri

Dünya Savaşından yenik çıkan devletlerin çok ağır antlaşma yapmaları,
Dünya savaşından sonra yapılan antlaşmaların barışı korumak yerine yenen devletlerinin çıkarını koruması. Özellikle Almanya ile imzalanan Versay antlaşmasından Almanların rahatsız olması.
Barışı korumak için yapılan çalışmaların ve Milletler Cemiyeti’nin yetersiz kalması
Almanya, İtalya ve Japonya’nın saldırgan tutumları.
Dünya savaşından sonra sınırlar çizilirken milliyetçilik ilkesine uyulmaması ( Çekoslovakya, Yugoslavya)
Devletler arasındaki siyasi dengelerin bozulması.
Dünya savaşından sonra Almanya, Avusturya Macaristan İmp. ve Rus Çarlığının yıkılması Avrupa diplomasisinde güçler dengesinin sarsılmasına neden olmuştur.
Osmanlı Devletinin yıkılması ile Orta Doğu’da güçler dengesi bozulmuş, bu boşluğu Fransa ve İngiltere doldurmaya çalışmıştır.
Rusya’da gerçekleşen devrim sonucu Rusya komünizmi benimsedi ve kapalı bir politika izledi.

Savaş Öncesindeki Gelişmeler

Almanya

Versay Antlaşması’nın Almaya’ya getirdiği zorluklar ve 1929 Dünya Ekonomik  Buhranı, Nazileri Almanya’da iktidara taşımış ve Hitler’in girişimiyle Almanya’da diktatörlük dönemi başlamıştır. Kahverengi Gömlekliler Nazileri desteklemiştir.

1 Mart 1935’te Versay Antlaşması’yla Fransa’ya bırakılan Saar Bölgesi, halk oylaması sonucunda Alman yönetimine geçmiş, Versay’ın getirdiği askeri kısıtlamalardan kurtulmak isteyen Almanya, gizlice silahlanmaya başlayarak Ekim 1933’te Silahsızlanma Konferansı ve Milletler Cemiyetinden çekilmiştir.

Almanya 7 Mart 1936’da, askerden arındırılan Ren bölgesine asker göndermiş, Fransa bu durumu kabul etmek zorunda kalmıştır.13 Mart 1938’de Almanya, Avusturya ile birleştiğini ilan ederek burayı ihlak etmiş(Anchluss Olayı) 15 Mart 1939’da Çekoslavakya’yı işgal etmiştir.

Versay Antlaşması’yla Polonya’ya verilen Danzig Bölgesi,halen Alman yönetiminde olan Doğu Prusya ile Almanya arasında kara bağlantısını kestiğinden Alman Hükumeti, Polonya Hükumetinden Doğu Prusya’yla arada bir kara bağlantısı oluşturulması yönünde bir teklifi görüşmesini istemiş ve böylece Danzig Sorunu ortaya çıkmıştır.

Böylece Hitler “Hayat Sahası” politikasını uygulamaya koymuştur. Almanya’nın Çekoslavakya’yı işgal etmesi İtalya’yı cesaretlendirmiş ve İtalya Arnavutluk’u işgal etmiştir.

İngiltere ve Fransa’nın duruma tepki göstermeleri Almanya ve İtalya arasında Çelik Pakt oluşumunu hızlandırmıştır.

Almanya 23 Ağustos 1939’da SSCB ile de bir Saldırmazlık Paktı imzalamıştır.

Japonya

Dünya Savaşı’ndan sonra Japonya Asya’da yayılmacı bir politika izledi. Çünkü Avrupalı devletlerin birbiri ile olan mücadeleleri, Uzak Doğu’ya olan, ilgilerini azaltmıştı. Bu durum karşısında Japonya;

Almanya’ya karşı savaşa girerek pasifikte ona ait (Carolina, Marianne ve Marshall) adaları işgal etti.
Çin’den birçok ekonomik ayrıcalıklar kazandı.

Japonya, 1920’li ve 1930’lu yıllarda Uzak Doğu’nun en güçlü devleti oldu. Uzak Doğu’da topraklarını genişletmek isteyen Japonya, doğal kaynaklar açısından zengin olan Mançurya ve Çin’e egemen olup Asya içlerine kadar yayılmak istedi. Bu gelişmeler, Uzak Doğu’da çıkarları olan Avrupa devletlerini, Japonya’ya karşı bir takım önlemler almaya sevk etti.

1922 ‘’Washington Deniz Silahsızlanması Konferansı’’ bu amaçla yapıldı. Burada Japonya’nın Çin’e yönelik tehdidini azaltmak için kararlar alınırken Japon deniz kuvvetleri de sınırlandırıldı.
Liberallerin iktidarda olduğu 1927’ye kadar Japonya, ele geçirmek istediği bölgeleri, ekonomik nüfuzu altına aldı. Daha sonra askeri destekli hükümetlerin iktidara gelmesi ve 1929 Ekonomik Buhranı’nın çıkması, Japonya’nın yumuşak yayılma politikasını değiştirdi. Bu tarihten itibaren Japonya, yayılımcı politikasını askeri güce dayandırdı.

1931’de Mançurya’yı işgal eden Japonya yönünü Çin’e çevirdi.
Asya’daki faaliyetlerinde serbest kalmak amacıyla, 1933’de Milletler Cemiyetinden; 1934’te Washington Antlaşması’ndan çekildi.
Aynı zamanda 1934’te, ‘’Asya, Asyalılarındır.’’ diyerek Batılıların Çin’le olan münasebetlerini kesmelerini istedi.
Japonya’nın 1937’de Çin’e saldırması nedeniyle ABD ve İngiltere, Çin’e yardım etti.
1938’de Japonya doğu ve orta Çin’in topraklarını ele geçirdi.
Batılıların Doğu Asya’dan atılmasını öngören ‘’Yeni Düzen’’i ilan etti.

Japonya’nın savaş öncesi Mançurya ve Çin’i alması ve Uzak Doğu’da yayılmacı bir politika izlemesi sonucu Pasifik savaşın cephelerinden biri oldu.

İtalya

I.Dünya Savaşı’nda istediklerini elde edemeyen İtalya, savaşın sonunda siyasi, sosyal ve ekonomik sıkıntılarla karşılaştı. Bu sorunlar sonucu 30 Ekim 1922’de Benito Mussolini iktidara geldi. Mussolini;

İtalya’da aşırı milliyetçilik esasına dayanan faşist bir yönetim kurdu.
Muhalefeti ve demokratik kurumları ortadan kaldırarak merkezi hükümeti güçlendirdi.
Ülkedeki farklı etnik grupları zorla İtalyanlaştırmaya yönelik bir politika izledi.

İtalya’nın uzun süreden beri gerçekleştirmek istediği sömürgecilik emelleri, Mussolini ile birlikte ‘’Roma İmparatorluğunun yeniden kuruluşu’’ adı ile milli bir ideale dönüştü Bu anlayışla hareket eden İtalya Afrika ve Balkanlarda yayılmacı bir siyaset izlemiştir.

İlk olarak Yugoslavya ile sorun yaşandı. ‘’Serbest Şehir’’ olarak bağımsızlık statüsüne kavuşturulan Fiume, İtalya’nın Yugoslavya’ya baskısı sonucu 1924’te İtalya’ya katıldı.
İtalya 1924’te Yunanistan’a bağlı Korfu Adasını işgal etmiştir.
1924 yılının sonunda Arnavutluk’u nüfuzu altına aldı.

Ülkeler Arası Bloklaşmalar

Almanya’nın, 1936’da Avusturya’nın bağımsız bir devlet olarak kalacağını taahhüt etmesi, İtalya-Almanyailişkilerni geliştirilmiş, böylece Avrupa’da bir İtalyan-Alman ortak cephesi olan “Berlin-Roma Mihveri” kurulmuştur.

1936’da SSCB’ye karşı Almanya ve Japonya birbirine yakınlaşmış, 25 Kasım 1936’da  Almanya ile Japonya arasında Anti Komitern Paktı kurulmuştur.Bu pakta daha sonra İtalya da katılmıştır.

Siyasi rejim temeline dayalı bu ittifakla “Berlin-Tokyo Mihveri” kurulmuş, İtalya’nın 5 Kasım 1937’de bu Pakta katılması ile “Berlin -Roma-Tokyo Mihveri” teşekkül etmiştir.

Hayat Sahası

I. Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın üzerinde bulunduğu toprakların Alman ırkına yeterli gelmeyeceğine ilişkin mevcut olan fikrin, Hitler tarafından Almanya’nın Avrupa’da yayılma politikasının bir gerekçesi olarak kabul edilmesi sonucunda ortaya çıkan kavramdır.

Benzer iddialar Japon ve İtalyanlar tarafından da ileri sürülmüştür.

Maginot Hattı

Fransız generalleri, 1930’larda dünyanın en güçlü savunma hattını kurmaya karar vererek Maginot Hattı’nı oluşturmuşlardır.

II. Dünya Savaşı’na kadar hiç test edilmeyen bu hat, birbirinden bir top atımı uzaklıkta 50 savunma kulesi ve bunlara bağlantılı yer altı sığınaklarından oluşmuştur. Alman’lar Ardennes’de Fransız hatlarını yararak “aşılmaz” Maginot Hattı’nı geçmiş ve Belçika sınırına yığılmış olan Fransız ordularını arkadan sararak teslim almışlardır.

Savaş Yılları

Avrupa’da Savaş

Almanya’nın Norveç’i işgali üzerine İngiltere’de Churchill, Chamberlain’ın yerine  geçmiştir.

10 Haziran’da İtalya, İngiltere ve Fransa’ya savaş açmıştır.

Ağustosta İtalya, İngiltere’ye karşı Kuzey Afrika’da harekata başlamıştır.

İtalya, ekimde Yunanistan’a saldırmış, başarısız olup Adriyatik’e çekilmiştir.

Almanya Maginor Hattı’nı geçerek Fransa’yı işgal etmiştir.

Fransız General de Gaulle, Londra’ya  kaçarak Fransa’nın kurtuluşu için  micadele başlatmıştır.

25 Haziran’da Almanya ile Fransa ateşkes kararı almış, yapılan anlaşma ile Fransa topraklarının bir bölümünü işgal eden Almanya kalan bölümde de kendi kontrolünde Mareşal Petain liderliğinde Vichy Hükumetini kurmuştur.

İngiltere’ye karşı Kartal Hücumu saldırısını başlatan Almanya, SSCB üzerine yürümeye  karar vermiş, SSCB işgalinden önce Balkanlar’a yönelerek Romanya ve Bulgaristanile ittifak antlaşmaları yaparak kısa sürede Yugoslavya ve Yunanistan’ı ele geçirmiştir.

Almanya 22 Haziran 1941’de SSCB’ye saldırarak “Barbarossa Harekatı”nı başlatmıştır. Bu harekatla 6 ay içinde SSCB’yi teslim almak isteyen Almanya, iklim şartlarından dolayı hedefine ulaşamamıştır. Alman ordusu 1942 Mayıs ayında Kırım’ı alarak KAfkaslara girmiş ve “Maikop petroller bölgesi” düşmüştür.

Böylece SSCB’nin kömür ve elektrik kaynaklarının yarısı ele geçirilmiştir. SSCB’nin orduları Stalindrad’a çekilmiş, 22 Ağustos’ta Stalingrad’da başlayan ve üç ay süren mücadele, Almanların yenilgisiyle sonuçlanmış, bu yenilgi Mihver Devletler için bir dönüm noktası olmuştur.

Kuzey Afrika’da Savaş

Süveyş Kanalı nedeniyle Kuzey Afrika, savaşan taraflar açısından önemliydi ve savaşın genel gidişatını etkileyecek nitelikteydi.

28 Ekim 1940’ta İtalya Doğu Akdeniz üstünlüğünü ele geçirmek için Yunanistan’a saldırıp Ege DEnizi’ne inmeyi planlamışsa da başarılı olamamıştır. İngilizler İtalyanlara karşı El Alameyn Muharebesi’ni kazanıp İtalyaları durdurulmuştur.

1943 yılında İngiltere, ABD’nin yardımıyla Meşale Harekatı ile Kuzey Afrika’daki Alman ve İtalyan birliklerini teslim almıştır.

Bu cephelerde Alman General Erwin Rommel İngilizlere karşı değişik savaş taklitleri kullanılmıştır.

Pearl Harlbour Baskını ve ABD’nin Savaşa Girişi

Japonya, I. Dünya Savaşı’ndan sonra Pasifik Bölgesi’nde ABD ve İngiltere’nin baskısı altında kalmıştı. Japon yöneticiler II. Dünya Savaşı ile bu baskıdan kurtulmak istedi. İlk adım olarak da Hainan Adası’nı ele geçirdi. 1940’ta da Fransa, Almanya’ya yenilince Almanya’nın Vichy Hükumetine baskısı sonucu Japonya, Fransaya’ya ait Çinhindi’nden stratejik üstler aldı.

Roosevelt, Japonya’ya petrol ambargosu koyarak Japon ekonomisini yıprattı. Bu meseleyi diplomatik yollarla çözemeyen JAponya, 7 Aralık 1941’de ABD’nin Pasifik üstünlüğünü simgeleyen Hawaii takımadalarından Hanolulu’daki deniz ve hava üssü Pearl Harlbour’a saldırdı.Kısa sürede ABD’nin Pasifik donanmasıyla hava filosunun büyük bölümü etkisiz hale getirildi. Bu saldırı üzerine ABD savaşa girmiş oldu. Ancak Japonya’nın ABD’nin Hawaii’deki petrol depolarını vurmaması ve askeri açıdan önemli bir üssü işgal etmemesi, harekatın stratejik açıdan başarılı olmasını engelledi.

Pasifik Savaşları

1942’ye gelindiğinde Almanya Avrupa’da; Japonya Uzak Doğu’da üstünlüğü elinde tutmaktaydı. Japonya, Pearl Harlbour saldırısından sonra güneye doğru yöneldi. ABd’nin Manila; İngiltere’nin ise Singapur ve Hong Kong’ta üslerini ele geçirdi. Nisan 1942’de Japonya, Avustralya’da durduruldu. Mayıs’ta Amerikan ve Japon filoları Mercan Denizi’nde karşılaştı ve Japonya burada yenildi. Savaş sırasında ABD donanmasının toparlandığını gören Japonya, vakit kaybetmeden ABD’nin “Midway Üssü”ne saldırı planladı. 4 Haziran’da gerçekleştirilen JAponya’nın Midway saldıısı, başarısızlıkla sonuçlandı. Bu gelişme Pasifik’teki savaşın seyrini etkileyecek bir dönüm noktası oldu.

Pasifik’te Savaşın Sona Ermesi

6 Ağustos’ta Hiroşima’ya atılan ilk atom bombası ike 70000 kişi, 9 Ağustos’ta Nagazaki’ye atılan ikinci bomba ikle 80000 kişi öldü. ABD’nin Hiroşima üzerine atom bombası kullanılmasının ardından SSCB, 8 Ağustos’ta Japonya’ya savaş ilan etti ve Mançurya’yı ve 38. Enlem’in kuzeyindeki Kore topraklarını işgale başladı.

Japonya, Nagazak’nin bombalanması üzerine barış istemişti. Japonya 14 Ağustos’ta kayıtsız şartsız teslim oldu. 2 Eylül 1945’te ateşkes antlaşması imzalandı ve II. Dünya Savaşı sona erdi.

II. Dünya Savaşı’nda Yapılan Konferanslar

Casablanca Konferansı(14-24 Ocak 1943)

14-24 Ocak 1943 tarihleri arasında Roosevelt (ABD) ile Churchill(İngiltere) arasında Casablanca’da, Kuzey Afrika Cephesi’nden sonra savaşın nasıl şekillendirilmesi gerektiği konusunu görüşmek üzere toplanmıştır.

Konferansta alınan kararlar;

Almanya gücünü yitirince bir cephe açılacak ve Almanya, Japonya ve İtalya kayıtsız şartsız teslim olana kadar mücadele devam adecek.
Balkanlar’da ikinci cephenin açılması için Türkiye’nin savaşa katılması hususunda gerekli askeri hazırlıklar yapılacak.

Washington(Trident) Konferansı

Kuzey Afrika Cephesi’nin tasfiyesi üzerine alınacak yeni tedbirleri görüşmek üzere, 12-26 Mayıs 1943 tarihleri arasında toplanan bu konferans, Roossevelt ile Churchill arasında yapılmıştır.

Konferansta alınan kararlar;

İtalya işgal edilerek savaşta saf dışı bırakılacak.
Türk hava alanlarından yaralanmak için gerekli hazırlıklar yapılacak.

Quebec Konferansı(14-24 Ağustos 1943)

Churchill, İngiliz Genelkurmayı ve Amerikan Genelkurmayı arasında Quebec’te yapılmıştır. Normandiya çıkarmasının kararı alınmıştır.

I. Moskova Konferansı (19-30 Ekim 1943)

Sovyetler Birliği, savaştan sonra barışı sürdürebilmek için bütün devletlerin eşit haklarla katılabileceği uluslararası bir örgütü destekleyeceğini söylemiştir.

Savaş suçlarının II. Dünya Savaşı sonunda oluşturulacak bir mahkemede yargılanması karar bağlanmıştır.(Nürnberg Mahkemeleri)

 Kahire Konferansı

II. Dünya Savaşı’ndan sonra Uzak Doğu’daki gelişmeleri değerlendirmek amacıyla;

Roosevelt (ABD), Churchill (İngiltere) ve MAreşal Chiand Kai-Shek (çin) arasında Kahire’de yapılmıştır.

Tahran Konferansı (28 Kasım 1 Aralık 1943)

ABD Başkanı Roosevelt, İngiltere Başbakanı Churchill, SSCB lideri Stalin arasında yapıldı. Savaş sonrası barış için uluslararası bir örgütün kurulması kararlaştırıldı. Türkiye’nin savaşa girmesi konuşuldu.

II. Moskova Konferansı(9-20 Ekim 1944)

Churchill(İngiltere) ve Stalin(SSCB) arasında Balkan topraklarında nüfuz alanlarının paylaşımı amacıyla toplanmıştır.

Yalta Konferansı (4-11 Şubat 1945)

ABD Başkanı Roosevelt, İngiltere Başbakanı Churchill, SSCB lideri Stalin arasında yapıldı. Savaş sonrası barış için uluslararası bir örgütün kurulması kararlaştırıldı. Türkiye’nin savaşa girmesi konuşuldu.

San Francisco Konferansı (26 Nisan 1945)

Aralarında Türkiye’nin de yer aldığı toplam 51 devlet temsilcisinin katıldığı bu konferans, Birleşmiş Milletleirn kurucu antlaşmasını kabul etmek ve imzalamak amacıyla toplanmıştır.

Postdam Konferansı (17 Temmuz-2 Ağustos 1945)

II. Dünya Savaşı sürecinde ABD, SSCB ve İngiltere arasında üç büyüklerin yaptığı son toplantıdır. Postdam Konferansı diğerlerinden farklı olarak barışın nasıl sağlanacağını konu almıştır.

Konferansta alınan kararlar;

Almanya’daki tüm Nazi kurumları ortadan kaldırılacak.
Avusturya dört devlet arasında işgal bölgelerine ayrılacak.
İşgal bölgelerinde ayrı ayrı demokratik rejimler kurulacak.
Alman donanmasının büyük bölümü tahrip edilecek ve savaş suçları yargılanacak.

Paris Barış Antlaşması (10 Şubat 1947)

1945 yılının sonlarında yapılan Londra ve Moskova Konferanslarında Müttefikler arasında bazı konularda anlaşmaya varılmakla birlikte, diğer bazı konulardaki fikir ayrılıkları devam etmiş, bu nedenle de II. Dünya Savaşı’nı bitirecek barış antlaşmalarının imzalanması gecikmiştir.

Konferansta kabul edilen esaslara göre;

Müttefiklerle İtalya, Macaristan, Bulgaristan Romanya ve Finlandiya arasında ayrı ayrı olmak üzere 10 Şubat 1947’de Paris Barış Antlaşması imzalanmıştır.
İtalya, işgal altında bulundurduğu Meis ve Oniki ada’yı Yunanistan’a bırakmıştır.

II. Dünya Savaşı Sonuçları

50-55 milyon arasında kadınlı erkekli onlarca insan yaşamını yitirdi. Bu savaş tarihe ilk kez sivil kaybın askeri kayıptan daha fazla olduğu savaş olarak geçti. Bu sosyolojik olarak da tarihin seyrini değiştiren bir olay olarak kaldı tarih sayfalarında.
Avrupa ve Japonya kullanılamayacak duruma geldi. Savaş yeri tabiri bu savaşın sonunda oldukça genişledi, geride büyük ve onarılması yıllar sürecek enkazlar bıraktı.
Kullanılan savaş teknolojileri ve en önemlisi olan atom bombası insanoğlunun dünyayı nasıl yok edebileceğinin bir göstergesi olarak acı bir şekilde tarih sayfalarına yerleşti.
Dünya Savaşı’nın sonuçları arasında sosyolojik ruhu ve insanlığın geleceğini en çok etkileyen maddelerden birisi ise savaştan önce Avrupa’da yaşayan yaklaşık 10 milyon Yahudi’nin 6 milyonunun yaşamını yitirmesidir.
Dünya üzerinde söz sahibi olan ülkeler yer değiştirdi. Avrupa’nın savaş dolayısıyla hem güç hem zaman kaybetti. Savaştan toprak kazanarak çıkan Sovyetler Birliği ile ABD yeni başlayacak dönemin temel taşları oldu. Bu döneme tarihçiler ileride Soğuk Savaş dönemi diyecekti.
Almanya’nın askeri, ekonomik ve sosyolojik olarak sıkı bir şekilde denetim altına alınması da yine Dünya Savaşı’nın sonuçları arasındadır.
Birleşmiş Millet adından evrensel bir örgütün kurulması kararlaştırıldı.
Birçok sömürge devleti bağımsızlığını kazandı ve Avrupa’ya okyanus ötesinden gelen ham madde ve paranın kaynağı yok oldu. Avrupa Devletleri’nin Rusya ve ABD karşısında güç kaybetmesinin nedenlerinden bir tanesi de budur.

TYT Tarih Konuları Konu Dağılımı için tıklayınız.

AYT Tarih-1 Konuları Konu Dağılımı için tıklayınız.

AYT Tarih-2 Konuları Konu Dağılımı için tıklayınız.

yorumlar
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

yorum-yaz
BİR YORUM YAZIN

Soru: 30 + 4 kaçtır?


Basari Sıralamaları