Hz. Muhammed (Sav) Konu Anlatımı

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ayt konu anlatımı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi tyt konu anlatımı , Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi yks konu anlatımı… Merhaba arkadaşlar sizlere bu yazımızda Hz. Muhammed (Sav)  hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak bilgi edinebilirsiniz..

Hz. Muhammed (Sav) 

 

Hz. Muhammed’in (s.a.v) Doğduğu Ortam

Arabistan Yarımadasında bulunan Mekke şehrinde dünyaya gelmiştir.Arabistan Yarımadası kabilelerden oluşur, merkezi yönetim yoktu. Yerleşik hayat ve göçebe hayat vardı, Yerleşik hayat yaşayanlar şehirde yaşarlar ve ticaret ve tarımla uğraşırlardı. Göçebe hayatı yaşayanlar çöllerde yaşar, tarım ve hayvancılıkla uğraşırlardı. Onlara bedevi denirdi.Yazılı edebiyat yerine sözlü edebiyat gelişmişti.

Müslümanlıktan önce, Arapların çoğunluğu putprestti. Yaptıkları bir takım heykellere ilah diye tapıyorlardı. Mekke’de Kabe ve civarına 360 kadar put yerleştirilmişti. Her kabilenin ayrı bir putu, her putun özel bir ziyaret günü vardı.

Arabistan’da putperestlerden başka, Musev’i, Hristiyan, Mecusi ve Sabii dinlerine mensup kimseler de vardı. Çok az sayıda Hz. İbrahim’in tebliğinden devre ulaşan dini esasları benimsemiş tek Tanrı inancında olan “Hanif”ler de vardı.

İslamiyetten önce Araplar arasında faizcilik, zenginleri üstün, fakirleri hor görme, içki ve kumar düşkünlüğü, kabilecilik, köle ve kadınları insandan görmeme gibi çirkin davranışlar vardı.

Erkekler istedikleri kadar kadınla evlenebilirlerdi. Bazı kimseler kız çocuklarını diri diri kumlara gömecek derecede vahşet
göstermişlerdi. Tüm bu neden­lerle bu döneme “Cahiliye Dönemi” denilmektedir.

Araplar arasında ticaret olarak hayvancılık ve kervancılık görülürken kültürel olarak şiire karşı bir ilgi ve beceri hakimdi.

Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Çocukluğu ve Gençliği

571 yılında nisan ayının sonlarına doğru Hz. Peygamber dedesi Abdülmüttalip bir torun bekliyordu. Müjdeli haber her an verilebilirdi. Hz. Peygamber doğumuna 2 ay kala babası Abdullah vefat ettiğinden Hz. Peygamber yetim olarak Dünya’ya gelecekti. Hz. Peygamber annesi Âmine Kureyş Kabilesi Zühreoğulları’dan Vehb’in kızıdır. Hz. Peygamber’in babası Abdullah’ta yine Kureyş Kabilesi’nin Haşimoğulları kolundan Abdülmüttalip’in oğludur. Hz. Peygamber yetim olarak Dünya’ya gelirken ona dedesi Abdülmüttalip tarafından o bölgede az rastlanan Muhammed adını verdi. İlk sütannesi Halime oldu.

Dedesi Abdulmuttalip’in vefatından sonra Hz. Muhammed (s.a.)’in bakımını amcası Ebu Talip üstlenmiştir. Amcasının hanımı olan Fatma da Hz. Peygambere öz annesi gibi davranmıştır. Peygamberimiz daha sonra amcasının oğlu Hz. Ali’yi yanına alarak onu aynı amcasının kendisini yetiştirdiği gibi yetiştirmiştir.

Mekke’nin zengin ve soylu iş kadınlarından biri olan Hz. Hatice, Hz. Muhammed (s.a.)’in dürüstlüğünden ve ticaretteki başarısından etkilenmiş ve ona evlilik teklifinde bulunmuştur. Bu evlilikten Kasım, Zeynep, Rukiye, Ümmügülsüm, Fatıma ve Abdullah olmak üzere altı çocuğu dünyaya gelmiştir. Bunlardan Fatıma dışındakiler Hz. Peygamberin sağlığında vefat etmişlerdir. Hz. Fatıma ise Hz. Muhammed (s.a.)’in vefatından altı ay sonra vefat etmiştir.

Otuz beş yaşına geldiğinde, Hacerü’l-Esved’in(Siyah Taş) Kâbe duvarındaki yerine konulması meselesinde kabileler arasındaki çatışmayı verdiği kararla bitirmiştir.(Muhammed’ül-Emin).

Hz. Muhammed’e (s.a.v) Vahyin Gelişi

610 yılının Ramazan ayının 27. gecesinde Hira Mağarası’nda vahiy meleği Cebrail kendisine ilk vahyi getirdi.

Melek:
– “Oku!” dedi.
Hz. Muhammed (s.a.v.):
“Ben okuma bilmem.” diye cevap verdi.
Melek, Hz. Muhammed (s.a.v.)’i kucaklayıp güçsüz
bırakıncaya kadar sıktı.
– “Oku!” diye emrini tekrarladı.
Hz. Muhammed (s.a.v.) yine:
– “Ben okuma bilmem.” cevabını verdi.
Melek emrini tekrarlayıp üçüncü defa Hz.
Peygamber (s.a.v)’i sıktıktan sonra Alak Suresi’nin ilk beş ayetini okudu.

Gördükleri karşısında heyecanlanan Peygamberimiz gördüklerini ilk olarak eşi Hz. Hatice’ye anlattı. Hz. Hatice bu durumu öğrenmek için, Tevrat ve İncil’den haberdar olan bilge bir insan olan akrabası Varaka b. Nevfel’e sordu. Varaka, Hz. Muhammed (s.a.)’in başından geçenleri dinleyince ona gelenin vahiy meleği olduğunu, eğer hayatta kalacak olursa İslam’a daveti sırasında onun yanında olacağını bildirdi.

İlk önce yakın çevresinde gizli bir şekilde İslam’ı tebliğ eden Hz. Muhammed’e (s.a.v) Allah (c.c), üç yıl sonra tebliği açıkça yapmasını emretti.

Hz. Muhammed (s.a.v), önce yakınlarını evinde, sonra da Mekkelileri Safa Tepesi’nde topladı. Allah’tan aldığı vahyi onlara bildirdi ve onları İslam’a davet etti.

Hz. Muhammed’e (s.a.v) Hicreti

615 yılı Müşriklerin ağır baskıları üzerine Hz. Osman liderliğinde (4 kadın, 11 erkek) on beş Müslüman Habeşistan’a hicret etti. 617 yılı Cafer b. Ebu Talip liderliğindeki (18 kadın, 82 erkek) yüz Müslüman ikinci defa Habeşistan’a hicret etti.

616 yılı Hz. Hamza ve Hz. Ömer Müslüman oldu. Aynı yıl müşrikler Müslümanlara boykot uyguladı.

619 yılı Hüzün Yılı: Çocukluğundan itibaren kendisi koruyup kollayan amcası Ebu Talip ve evliliği boyunca desteğini ondan hiç esirgemeyen eşi Hz. Hatice aynı yıl içerisinde vefat ettiler. Bu nedenle peygamberliğin onuncu yılına denk gelen bu yıla Müslümanlar Hz. Peygamberin çok üzülmesi sebebiyle “Hüzün Yılı” adını verdiler.

620 yılı Hz. Muhammed (s.a.) İslam’a davet için Zeydb. Harise ile Taif’e gitti. Ağır hakaretlere uğrayarak Mekke’ye döndü.
İsra ve Miraç olayı gerçekleşti.

621 yılı Peygamberimiz (sav)Medineli Müslümanlarla 1. ve 2. Akabe biatını yaptı.

622 Yılı Medine’ye Hicret: Hz. Peygamber ve Medineliler 1. Ve 2. Akabe biatlarını yaparak Hz. Peygamberi kendi şehirlerine davet etmişler ve onu canları pahasına koruyacaklarına dair söz vermişlerdir. Mekke’den Medine ‘ye göç eden Mekkeli Müslümanlara Muhacir, Medine’ye göç edelere yardım eden Medineli Müslümanlara da Ensar denilir. Hz. Peygamber ise arkadaşı Hz. Ebu Bekir ile birlikte Mekkelilerin kendilerini takip etmelerini engellemek için farklı bir yol takip ederek Medine’ye hicret etmiştir. Yolda Hz. Peygamber Kuba Mescidi’ni yaptırdı. Ranuna vadisinde ilk cuma namazını kıldırdı ve ilk hutbeyi okudu.

Hz. Muhammed’in (s.a.v)  Medine Dönemi ve Vefatı

Müslümanlar Medine’ye hicret edince özgürlük ve huzura kavuştular. Ancak Mekkeli müşrikler onları orada da rahat bırakmıyordu. Baskılar, sonunda çatışmaya dönüştü. 624 yılında Müslümanlar, Mekkeli müşrikleri Bedir savaşında bozguna uğrattı. Bedir savaşının intikamını almak isteyen müşrikler 625 yılında Müslümanlara tekrar saldırdılar. Uhud savaşında Müslümanlar galip gelecekken, Hz. Peygamberin stratejik bir noktaya yerleştirdiği okçular yerlerini terk edince üstünlüklerini kaybettiler. Bu savaş iki taraf için de tam bir sonuç elde edilemeden sona erdi. 627 yılında Mekkeliler bu defa büyük bir orduyla Medine’yi kuşattılar ama şehri ele geçiremeyip geri döndüler. Bu savaşa Hendek savaşı denildi. Çünkü Müslümanlar Medine şehrinin etrafına geniş hendekler kazmışlardı. Düşman birlikleri bu hendekleri geçemediler. Müslümanlarla Mekkeli müşrikler arasında 628 yılında Hudeybiye anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre iki taraf on yıl savaşmayacaktı. Bu barış ortamı İslam’ın yayılmasını hızlandırdı.

Mekke’nin Fethi: Mekkeliler Huzaa kabilesine baskın yapıp yirmi üç kişinin öldürülmesiyle 628 yılında yapılan Hudeybiye Antlaşmasını bozmuş oldular. Bunun üzerinde Huzaalılar Hz. Peygamberden yardım istedi. Hz. Peygamber Mekke’yi on bin kişilik büyük bir orduyla evine kapanan veya Kâbe’ye sığınan hiç kimseye dokunmayarak savaşsız bir şekilde fethetti.

632 Yılı  Veda Hutbesi: Hz. Peygamber hac sırasında Arafat’ta yüz yirmi bin kişilik kitleye bir konuşma yaptı. Daha sonra bu konuşmasına Veda Hutbesi denilmiştir.

632 yılı 63 yaşında Hz. Peygamber’in Vefatı (13 Rebiyülevvel/8 Haziran Pazartesi) : Hz. Peygamberimizin kabri Mescid-i Nebi’nin yanı başına defnedilmiştir. Kabrine güzel kokulu bahçe anlamında Ravza-i Mutahhara denir.

TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konuları Konu Dağılımı için tıklayınız.

AYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Konuları Konu Dağılımı için tıklayınız.

yorumlar
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

yorum-yaz
BİR YORUM YAZIN

Soru: 10 + 6 kaçtır?