İngilizce Be Able To (-e bilmek/a-bilmek)

Be Able To (-e bilmek) şeklinde beceri ve yeteneklerimizi ifade ederken veya yapmayı, yerine getirmeyi beceremediğimiz özel eylem ve durumlarda kullanıyoruz. Be able to  bir çok zamanı  uyarlanarak kullanılabilir. Şimdi detaylı olarak inceleyelim.

Be Able To

Anlamca ”Can” yapısından bir farkı yoktur tek farkı biraz daha formal olmasıdır. Yani resmiyet ve seviyenin olması gerektiği durumlardan bahsediyoruz.

Be able to yapısında bulunan “olmak” anlamına gelen be her zaman cümlede bu şekilde kalmaz ve “am, is, are” ya da “was, were” olarak kullanılır. Yapıda bulunan able to ifadesi o şekilde kalır ve “able” kelimesinin anlamından gelen “yapabilmek, e-bilmek” anlamını cümleye katar.

Subject +Be able to + verb infinitive  kalıbı ile cümle kurulur.

I will be able to run. (Future Tense)
I was able to run. (Simple past tense)
I had been able to run. (Past Perfect)

Be able to en önemli özelliği her zaman kalıbı ile kullanılabilir olmasıdır.

Be able to kullanıldığı cümleye zorluklarla, uğraşarak, zahmet çekerek, sıkı çalışarak başarma anlamı katar.

I was able to cook because you taught me. (Sen bana öğrettiğin için yemek yapabildim.)
My brother wasn’t able to speak when he was 3. (Kardeşim 3 yaşındayken konuşamıyordu.)
I will able to learn English. (İngilizce öğrenebileceğim.)
I was able to come you because there was no food at home. (Evde yemek olmadığı için size gelebildim.)

You won’t able to run because your foot hurts. (Koşamayacaksın çünkü ayağın ağrıyor.)
My friend won’t be able to come to my Feast of Ramadan because she is in another city with her family. (Arkadaşım Ramazan Bayramı’na gelemeyecek çünkü ailesiyle birlikte başka bir şehirde.)

Be able to her zamana uygun kullanılabileceği gibi  olasılık, ihtimal ve gereklilik cümlelerinde de kullanılabilir.

They should able to run because they trained a lot. (Koşabilmeliler çünkü çok antrenman yaptılar.)
We shouldn’t able to see the letter, it doesn’t belong to us. (Mektubu görememeliyiz, bize ait değil.)
My mother might be able to catch the dinner because it is outside. (Annem dışarıda olduğu için yemeğe yetişebilir.)
You might be able to walk with my sister. (Kız kardeşimle yürüyebilirsin.)

yorumlar
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

yorum-yaz
BİR YORUM YAZIN

Soru: 1 + 3 kaçtır?