7. Sınıf Anlatım Bozuklukları Konu Anlatımı
Anlatım bozuklukları, kelimelerin yanlış anlamlarda ve yanlış şekillerde kullanılmasından dolayı meydana çıkmaktadır. Çok sık şekilde kullanılmakta ve Türkçeye zarar vermektedirler. Anlatım bozukluklarından kaçınarak çok daha sağlıklı şekilde konuşabilmek mümkündür. 7. sınıf düzeyinde Anlatım Bozuklukları Konu Anlatımı bu yazıda!
Anlatım Bozuklukları
- Gereksiz Sözcük Kullanımı
- Atasözü ve Deyim Yanlışlıkları
- Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanımı
- Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması
- Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması
Cümle, duydu ve düşünceleri iletmeye yarayan en iyi ve en mükemmel araçtır. Ancak bu temel araç doğru , duru ve açık olmazsa anlaşmayı sağlayamaz.
İyi bir cümle, anlatım bozukluğunun olmadığı, duygu ve düşünceleri doğru, duru ve açık biçimde ileten cümledir. Yani dil bilgisi kurallarına uygun, noktalaması tam, kolayca anlaşılabilen, yanlış anlaşılmalara yol açmayan yargılardır bunlar.
Kısaca iyi bir cümlenin nitelikleri şunlardır:
- Doğruluk
- Duruluk
- Açıklık
1. Doğruluk
Cümlenin dil bilgisi kurallarına uygun olması özelliğidir.Doğru bir cümlede:
– yüklem eksikliği,
– yüklemler ve ögeler arasında herhangi bir yönden uyuşmazlık,
– gerekli olduğu halde yazılmayan özne ve herhangi bir tümleç eksikliği,
– en fazlalığı ya da eksikliği,
– iyelik karmaşası,
– tamlama yanlışı,
– ek yanlışlığı bulunmaz.
2. Duruluk
Cümlede gereksiz sözcük ve söz bulunmadı özelliğidir. Duru bir cümlede ne bir sözcük fazla ne de bir sözcük eksik olur. Yani duru bir cümleye herhangi bir sözcük eklenemez ondan herhangi bir sözcük çıkarılamaz.
3. Açıklık
Cümlenin kolayca anlaşılabilir ve kavranabilir olması özelliğidir. Açıklık özellikle sözcüklerin seçimi ve kullanımıyla ilgilidir.
Açık bir cümlede:
– yanlış anlamda kullanılmış sözcük,
– yanlış yerde kullanılmış sözcük ya da söz,
– anlamca çelişen sözcük ya da sözler,
– yapısı bozulmuş sözcükler,
– noktalama yanlışı ya da eksikliği,
– mantığa aykırılık olmaz.
Gereksiz Sözcük Kullanımı
Bir cümlede anlamları aynı olan sözcüklerin bir arada kullanılması gereksiz sözcük kullanımına yol açar.
Örnekler:
Aşağı yukarı yaklaşık 40 kalemi var. (“Aşağı yukarı” ve “yaklaşık” sözcükleri eş anlamlıdır.)
Bir cümlede sözcüklerden birinin anlam olarak diğer sözcüğü karşıladığı durumlarda gereksiz sözcük kullanımı ortaya çıkar.
Bu konudaki düşüncelerinizi ve fikirlerinizi almak istiyorum. (“fikirlerinizi” ve “düşüncelerinizi” kelimeleri aynı anlamı taşımaktadır. O yüzden fikirlerinizi sözcüğü çıkarıldığında anlam değişmez.)
Tam beş yıla yakın bir zaman boyunca onunla konuşmadı (cümlesine bakacak olursak, burada “tam” ve “yakın” kelimelerinin aynı anda kullanıldığını görüyoruz. ) 3 Yıla yakın mı 3 yıl mı belli değil. Tam sözcüğü çıkarıldığında cümle anlamlı olur.
Yaklaşık üç yıl kadar Denizli’de görev yaptık. ( cümlesinde sayı sözcüğünün yanında “kadar” edatı kullanılmıştır.) Sayıların yanında kullanılan “kadar” edatı “yaklaşık” anlamı için kullanılır. Bu nedenle “yaklaşık” veya “aşağı yukarı” gibi ifadelerin kullanılmasına gerek yoktur.
Örnek soru:
Aşağıdakilerden hangisinde anlatım bozukluğunun nedeni diğerlerinden farklıdır?
A) Dışarıya ihraç edilen ürünler arasında ilk sırayı çekyat alıyor.
B) Bir hafta önce aldığım telefonu geri iade edeceğim.
C) İki kardeşten en büyüğü, bu yıl üniversiteyi kazanmış.
D) Emir, sınıfın başarılı öğrencilerinden biridir.
Çözüm:
Dışarıya ihraç edilen ürünler arasında ilk sırayı çekyat alıyor. (Cümlesinde dışarı ve ihraç kelimeleri aynı anlamda kullanılmıştır. Dışarıya kelimesi çıkarıldığında anlam değişikliği olmaz.)
Bir hafta önce aldığım telefonu geri iade edeceğim. (Cümlede geri (geri vermek) ve iade etmek eş anlamlıdır. Geri vereceğim yada iade edeceğim şeklinde olursa anlam değişikliği olmaz.)
İki kardeşten en büyüğü, bu yıl üniversiteyi kazanmış. (Cümlede zaten iki kardeşten bahsediliyor en ve büyük kelimeleri anlatım bozukluğuna neden olmuştur. en çıkarıldığında düzelir. )
D şıkkında anlatımı bozan gereksiz bir kelime yoktur.
Örnek Soru:
Algılama düzeyi, insandan insana göre değişir.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır?
A) İkilemenin yanlış kullanılmasından
B) Gereksiz yere edat kullanılmasından
C) Yüklemin geniş zaman kipine göre çekimlenmesinden
D) Kelimenin yanlış yerde kullanılmasından
Atasözü ve Deyim Yanlışlıkları
Bu tip anlatım bozukluklarının bulunduğu cümlelerde vurgulanmak istenen düşünce, atasözü veya deyimle daha da kuvvetlendirilmeye çalışılır. Ancak anlatılmaya çalışılan düşünce ile kullanılan atasözü veya deyim anlam olarak birbiriyle aynı düşünceyi ifade etmemektedir. Ayrıca atasözleri ve deyimlerin kalıplaşmış anlamları vardır, bu yüzden cümlede kendi anlamlarının dışında kullanıldıklarında da anlatım bozukluğuna sebep olur.
Örnekler:
Kadıncağız öyle kötü bir adamla karşılaşmış ki dostlar başına.
(Dostlar başına : iyi dilek sözü)
(Düşman başına: kötü dilek sözü)
Ak akçe, kötü (kara) gün içindir.
Deyim ve atasözleri kalıplaşmış oldukları için sözcüklerin yerleri değiştirilemez ve mevcut sözcüklerin yerine başka bir sözcük kullanılamaz. Parantez içindeki kelimeler doğrusu olup anlatım bozukluğunu giderecek kelimelerdir.
Örnek:
Çocukların gürültüsünden rahatsız olunca hepimizi kafasından savdı. (başından)
Baştan tırnağa muayene olmuştu. (ayağa)
Örnek soru:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu vardır?
A) Nerde olursan ol mutlaka bana izin ver.
B) O kadar üzgündü ki, etekleri zil çalıyordu.
C) Bu hüznü sırtımda taşımaktan yoruldum.
D) Sana anlatmam gereken şeyler vardı.
Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanımı
Anlamı iyi bilinmeyen; eş anlamlarıyla aynı kökten türemiş benzerleriyle karıştırılan sözcükler anlatım bozukluğuna yol açar. Bazı sözcükler vardır ki her cümlede kullanılmaz.
O halde bu türden sözcükler, kullanılmaması gereken yerde kullanılırsa sözcüğün yanlış anlamda kullanılmasından doğan anlatım bozukluğu ortaya çıkar.
“Bugün biyoloji öğretmeninin yazılı yapma olanağı var.”
“Olanak” sözcüğü “imkan” anlamında kullanılır. Burada “olanak” sözcüğü yerine “olasılık” sözcüğü kullanılmalıdır.
O halde cümle;
“Bugün biyoloji öğretmeninin yazılı yapma olasılığı var.” biçiminde olmalıdır.
Senin sayende babamdan azar işittim. (yüzünden)
Ahmet Bey’in referansı yüzünden işe alındım. (sayesinde)
Örnek soru:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, sözcüğün yanlış anlamda kullanılmasının neden olduğu bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Rüzgarın yardımıyla yangın daha da genişledi.
B) Çifte Minareyi görüp de ona hayran olmamak mümkün değildi.
C) Yaşadığı sürece kimseden yardım görmemişti.
D) Kızılay’ın gönderdiği yardım Afrika’ya ulaştı.
Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması
Anlamca çelişen sözcüklerin, aynı yargıya bağlı olarak birlikte kullanılması anlatımı bozar. Özellikle, olasılık ve kesinlik bildiren sözcüklerin aynı cümlede kullanılmasından kaynaklanan yanlışlıklar anlatım bozukluğuna neden olmaktadır.
Mutlaka bugün buraya uğrayabilir.
Bu cümlenin yüklemi “ihtimal” anlamında, “mutlaka” kelimesi kesinlik ifade etmektedir. Bu yüzden iki söz cümleye anlatım bozukluğu katmaktadır.
Örnekler:
Yaklaşık üç yıl kadar Denizli’de görev yaptık.
Murat’la görüşmeyeli aşağı yukarı iki üç sene oldu.
Galiba bu kez beklediği ilgiyi görmeyebilir.
Lisedeki arkadaşıyla saatlerce karşılıklı yazıştı.
Örnek soru:
Yazarların kadınlardan kesinlikle daha iyi bildiği tek gerçek de budur herhalde.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özne – yüklem uyuşmazlığı
B) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması
C) Noktalama yanlışlığı
D) Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması
Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması
Sözcüklerin (özellikle sıfatların ve zarfların) yanlış yerde kullanılması anlam belirsizliğine yol açar.
“Doktor olarak doğduğu köye atanmış.” cümlesinde “doktor olarak” sözünün yeri anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Doğru cümle;
“Doğduğu köye doktor olarak atanmış.” biçiminde olmalıdır.
Örnekler:
Bu yemek fazla dışarıda kaldığı için bozulmuş.(Y)
Bu yemek dışarıda fazla kaldığı için bozulmuş (D)
Alt katı iki üniversiteli genç kiraladı. (Y)
Alt katı üniversiteli iki genç kiraladı. (D)
Örnek soru:
Yeni eve geldim ki arkadaşım aradı.
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nesne eksikliği
B) Özne-yüklem uyumsuzluğu
C) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması
D) Sözcüğün yanlış yerde kullanılması