Bir Ölünün Defteri – Halit Ziya UÅŸaklıgil Eser Özeti
Sizlere bu yazımızda Bir Ölünün Defteri – Halit Ziya UÅŸaklıgil eser özeti hakkında bilgi vereceÄŸiz. Eserin özeti, konusu, ana karakterleri hakkında merak ettiÄŸiniz bir çok sorunun cevabını yazımızda bulabilirsiniz…
Bir Ölünün Defteri – Halit Ziya UÅŸaklıgil
ROMANIN KONUSU:
Karşılıksız bir aşkın, genç bir doktorda açtığı derin yaralar ve onu götürdüğü ölüm romanın ana konusudur.
ROMANIN ANA KARAKTERLERÄ°:
Vecdi: Umutsuz bir aşkın acısını yaşayan bir doktordur. Romanın başkahramanıdır. Annesini küçükken kaybetmiş ve çocukluktan getirdiği bunalımlarla büyümüştür.
Hüsam: Vecdi’nin okuldan yakın arkadaşıdır. Gazetecidir. Şen şakrak bir mizacı olan karakterdir. Nigar ile aşk yaşar.
Nigar: Olayların merkezindeki kadın karakterdir. Vecdi’nin âşık olduğu bayandır ama bu aşk karşılıksızdır. Nigar, Hüsam’ı sevmektedir. Nigar, Vecdi için karmaşık duygular yumağıdır.
ÖZET:
Hüsamettin Bey, eÅŸi, çocukları ve kayınvalidesi yaÄŸmurlu bir pazar günü evde oturmaktadırlar. O sırada bir haber gelir; Hüsamettin acil olarak ölüm döşeÄŸinde olan arkadaşı Vecdi’nin yanına gider. Vecdi yatağına uzanmış zar zor konuÅŸabilmektedir. Son sözleri Hüsam’a o güne kadar söyleyemedikleri ve hissetiklerini yazdığı bir defter bıraktığı üzerine olur. Hüsam; Vecdi’nin vefatından sonra defteri okumaya baÅŸlar.
Vecdi daha beÅŸ yaşındayken annesini kaybeder, babasıyla birlikte o sıralarda üç yaşında olan kızı Nigar ile birlikte yaÅŸayan halasının yanına yerleÅŸirler. Birkaç sene sonra babası Vecdi’yi yatıla okula yerleÅŸtirir. Vecdi o günden sonra babasını bir daha görmez. Halası ona babasının yurtdışına gittiÄŸini söyler. Birgün Vecdi okulun bahçesinde ailesinden yeni ayrılmlÅŸ, aÄŸlamaklı gözlerle etrafı seyreden Hüsam’ı görür ve aralarında büyük bir dostluk baÅŸlar. Haftasonlarında Hüsam ile birlikte halasının evine giderler. Nigar’da onlara katılır. Yıllar sonra Vecdi doktor olarak mezun olur. Hüsam da ailesini ziyarete gitmiÅŸtir. Bir akÅŸam halası Vecdi’ye Nigar’ın kocası olmasını istediÄŸini söyler.
Vecdi o güne kadar böyle bir ÅŸeyi aklına getirmemiÅŸtir ve halasından düşünmek için zaman ister. Hüsam da bu arada yazar olarak bir matbaada çalışmaya baÅŸlar. Zaman geçtikçe Vecdi, Nigar2a aşık olur ancak bunu ona söylemez. Bir gece Nigar gelir, herÅŸeyi bildiÄŸini ancak aralarında böyle bir durumun olmasının imkansız olduÄŸunu söyler. Vecdi, o günden sonra halasının evini terk eder ve annesinin öldüğü evlerine tşınır. Hüsam’ı da davet eder. Birlikte yaÅŸamaya baÅŸlarlar. Zamanla Nigar’ın Hüsam’I sevdiÄŸini, hüsam’ın da karşılıksız olmadığını anlar. Halasıyla konuÅŸur ve Hüsam ile NigarIn evlenmesine aracı olur. Ama onların evlenmesi bile Vecdi’nin aÅŸkını dindiremez ve mutuluÄŸu bulabileceÄŸi bir yer aramaya baÅŸlar. Birgün Çanakkale Savaşı’na giden doktorları görür ve o da gönüllü olarak gitmeye karar verir. Bu kararından ne halasına ne de Nigar’a söz eder. Sadece Hüsam’a haber verir.
Cephede sol kolundan yaralanır ve bir süre sonra kolu kesilir. Burada bir teÄŸmenle tanışır, bu teÄŸmenin yüzünde ÅŸarapnel izi vardır ve döndüğünde niÅŸanlısınınonu beÄŸenmeyeceÄŸi düşüncesiyle utanç duyar. Vecdi de kendi yarasının onunkinden kat kat büyük olduÄŸundan dolayı yaÅŸamasında bir anlam olmadığını düşünmeye baÅŸlar. Ve bir gün kendini çatışmanın ortasına atar. Sol omzundan tekrar yaralanır ve Ä°stanbul’a gönderilir. Bir süre sonra Hüsam’ı çalıştığı yerde ziyaret eder. Ãœzerinde bir ÅŸal vardır ve Hüsam Vecdi’nin kolunun olmadığını farketmez. Daha sonra eve giderler. Halası, Nigar ve çocuklar da kolunun olmadığının farkına varmazlar.bir süre sonra Vecdi’nin kolunun kesildiÄŸi anlaşılır. Vecdi de onlarla aynı evde yaÅŸamaya baÅŸlar. Ancak çocukların ondan tiksineceÄŸini düşünerek annesinin köşküne taşınır ve kendisini yalnızlığa ve ölüme mahkum eder.
