Ağır Kelimesinin Zıt-Karşıt Anlamlısı (TDK)
Ağır” kelimesi, fiziksel olarak yüksek bir ağırlığa sahip olmayı, yavaş hareket etmeyi veya önemli bir etki bırakmayı ifade eder. Bunun zıt anlamlısı ise “hafif” kelimesidir. “Hafif” kelimesi, az ağırlık, hız, kolaylık veya etkisizlik anlamlarını taşır.
Bu yazımızda “ağır” kelimesinin anlamı ve zıt (karşıt) anlamlısı hakkında bilgi vereceğiz.
Ağır kelimesinin zıt (karşıt) anlamlısı:
Ağır kelimesinin zıt anlamlısı hafif kelimesidir.
Türk Dil Kurumu’na Göre Ağır Kelimesinin Anlamları:
- Tartıda çok çeken, hafif karşıtı:
- Örnek: “Kurşun, ağır bir madendir.”
- Çapı, boyutu büyük:
- Ağır top.
- Yavaş:
- Örnek: “Adam ağır adımlarla gelip masanın başına geçiyor.” – Esat Mahmut Karakurt
- Yoğun:
- Örnek: “Evin sofasına girer girmez kendisini ağır bir duman karşıladı.” – Abbas Sayar
- Fiziksel sebeplerden dolayı güç işiten (kulak).
- (Mecaz) Değeri çok olan, gösterişli:
- Örnek: “Ağır kıyafeti ile muhite uymayan Canan’ın yanında, ne kadar rahat ve sadeydi.” – Mithat Cemal Kuntay
- (Mecaz) Çetin, güç:
- Örnek: “Denizcilik tarihinin en ağır sorumluluklarından birini üzerine alıyordu.” – Feridun Fazıl Tülbentçi
- (Mecaz) Ciddi.
- (Mecaz) Sıkıntı veren, bunaltan.
- (Mecaz) Dokunaklı, kırıcı:
- Örnek: “Kızmıştım, Keziban’a söylenecek şöyle ağır bir söz arıyordum.” – Nurullah Ataç
- (Mecaz) Ağırbaşlı, ciddi:
- Örnek: “Bu, on dokuz yaşında ufak tefek bir kızdı fakat otuz yaşındaki bir insandan daha ağırdı.” – Halide Edip Adıvar
- (Mecaz) Keskin, boğucu (koku):
- Örnek: “Bu koku, en hafif rüzgârla burnu kuvvetli bir adama uzaktan kendini hissettirecek kadar ağırdır.” – Falih Rıfkı Atay
- Kısık, alçak:
- Örnek: “Ağaya pek duyurmak istemeyen ağır bir sesle kulağıma eğildi.” – Osman Cemal Kaygılı
- (Mecaz) Davranışları yavaş olan.
- Sindirimi güç (yiyecek):
- Ağır bir yemek.
- Ağır sıklet (spor).
- Yavaş bir biçimde:
- Örnek: “Cüneyt Bey sözlerini tartıyormuş gibi ağır söylüyordu.” – Etem İzzet Benice
Türk Dil Kurumu’na Göre Hafif Kelimesinin Anlamları:
- Tartıda ağırlığı az gelen, ağır karşıtı:
- Hafif bir madde.
- Güç veya yorucu olmayan, kolay:
- Hafif bir iş.
- Ağırbaşlı olmayan, hoppa:
- Hafif bir kadın.
- Miktarı az, sindirimi kolay (yiyecek):
- Örnek: “Onlar da akşam yemeğini pek hafif yerlerdi.” – Sait Faik Abasıyanık
- Kalınlığı veya yoğunluğu az olan:
- Örnek: “Dışarıda yanan lambanın aydınlığıyla burası hafif bir karanlık içindeydi.” – Memduh Şevket Esendal
- Etkisi az olan, sert karşıtı:
- Hafif bir içki.
- Önemli olmayan:
- Hafif bir ceza.
- Çok dik olmayan (sırt, yokuş):
- Örnek: “Hafif bir meyilden indik.” – Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Gücü az olan, belli belirsiz:
- Örnek: “Yaprakların hafif iniltisi içinde, çalılıklar arasından geçerek denizaltının demir attığı koya doğru yaklaşıyoruz.” – Esat Mahmut Karakurt
- Sıkıntısız, ferah, rahat olarak:
- Kendimi bugün çok hafif hissediyorum.
Not: İki kelimenin (kökeni ne olursa olsun) zıt anlamlı olabilmesi için aynı anlam özelliğini taşımaları gerekir. Zıt anlamlılık ile olumsuzluk kavramları birbiriyle karıştırılmamalıdır.
Zıt Anlamlı Kelimeler Nedir?
Zıt anlamlı kelimeler, birbiriyle çelişen özellikler barındıran, yani anlam bakımından birbirinin karşıtı olan sözcüklerdir. Bu kelimeler, dilin anlatım gücünü artırmada önemli bir rol oynar.
Zıt Anlamlı Kelimelerle İlgili Önemli Notlar:
- Her kelimenin zıt anlamlısı yoktur.
- Eylemler için de durum aynıdır. Bir eylemin olumsuzu, o eylemin zıt anlamlısı sayılmaz.
Bu bilgiler ışığında, ağır kelimesinin zıt anlamlısı olan hafif kelimesini daha iyi anlayabiliriz.
İlginizi çekebilecek diğer yazı içeriklerimizi sizler için bir araya getirdik.