Organik Bileşikler Konu Anlatımı

Merhaba arkadaşlar size bu yazımızda Kimya Konuları hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak  bilgi sahibi olabilirsiniz. Organik Bileşikler? sorusunun cevabı aşağıda sizleri bekliyor…

Organik Bileşikler

Hidrokarbonlar

Hidrokarbonların Sınıflandırılması

Karbon ve hidrojen CxHy atomlarından oluşan kimyasal bileşiklerin genel adıdır. Örneğin metan, bir karbon ve dört hidrojen atomundan oluşan bir hidrokarbondur.

Hidrokarbonlar; alifatik ve aromatik olmak üzere ikiye ayrılır. Alifatik hidrokarbonlar ise doymuş ve doymamış olmak üzere ikiye ayrılır. Yapısında pi bağı bulundurmayan hidrokarbonlara doymuş hidrokarbon, yapısında pi bağı bulunduran hidrokarbonlara ise doymamış hidrokarbon denir.

Alkanlar

Alkanlar (diğer bir deyişle Parafinler) sadece karbon (C) ve Hidrojen (H) elementlerinin bulunduğu ve bu elementlerin birbirleriyle tekli bağ yaptığı organik bileşiklerin genel ismidir. Alkanlar birbirlerini 1 karbon ve 2 hidrojen ile takip eden bir homolog seri oluştururlar. Örneğin tek karbonlu metan, CH4 formülüne sahipken, çift karbonlu etan C2H6 kapalı formülüne sahiptir. Alkanlarda tüm atomlar tekli bağlarla birbirlerine bağlandığı ve Karbon atomunu bağlayabileceği en fazla Hidrojen atomunu bağladığından dolayı doymuş bileşikler kategorisine girerler.

Alkanların sistematik isimlendirilmesinde, en uzun karbon zinciri esas alınır ve bu zincirdeki karbon sayısına karşılık gelen sözcüğün sonuna “an” eki getirilir.

CH3CH2CH2       Metilpentan

Alkanlarda bir hidrojenin çıkmasıyla geride kalan kısma “kök” veya “alkil” grubu denir.

-CH3 Metil

Bir alkanda bir uç hidrojen atomu bir metil grubu ile sürekli yer değiştirmek suretiyle düz-zincir alkan serisi elde etmiş oluruz. Bunlara “normal” veya “n-alkanlar” da denir

CH3–CH2–CH2–CH3   n-Bütan

Alkanların Genel Özellikleri

» Alkanlardaki karbon atomları sp3 hibritleşmesi gösteren karbon atomlarıdır.
» Her bir karbon atomu dört bağyapmak zorundadır.
» Bir alkan bileşiğinde karbonlardan birini merkez atom olarak ele alırsak, buna bağlı diğer dört atom tetrahedral (dört yüzlü) bir yapı verecek şekilde bu merkez atomuna bağlanmışlardır.
» Bağlı atomlar arasındaki açı 109.5° dır.

 Alkanların Kimyasal Özellikleri
» Alkanlar fonksiyonel grup içermeyen tamamen doymuş hidrokarbon bileşikleri olduklarından dolayı kimyasal reaktiviteleri diğer bileşikler ile kıyaslandığında çok düşüktür.
» Alkanların en temel reaksiyonlarından biri oksijen ile verdikleri yanma reaksiyonudur.
Örneğin, doğal gazın temel bileşenlerinden olan metan gazının oksijen ile yanması sonucu
karbondioksit ve su çıkar.
» Alkanlar halojenler ile “alkil halojenürleri” verirler.
Örneğin, metan klor gazı ile 120°C de veya uygun dalga boyunda bir ışık kaynağı ile tepkimeye girdiğinde, bir alkil halojenür olan klorometan elde edilir.

Alkenler

Yapısında en az bir tane ikili bağ bulunduran hidrokarbonlara alken (olefin), yapısında birden fazla ikili bağ bulunduran alkenlere polialken denir. Yapısında bir tane ikili bağ bulunan alkenlerin genel formülü CnH2n şeklindedir. Alkenler yapısında ikili bağ bulundurduğundan en az bir tane pi bağı içerir. Bu nedenle doymamış hidrokarbonlardır. Alkenlerin en basit üyesi, eten (etilen) olarak bilinen 2 karbonlu C2H4 bileşiğidir.Bur da n- in en az 2 olma şartı vardır.

Alkenlerin Adlandırılması

Alkenlerin isimlendirilmesi alkanların isimlendirilmesine benzer. Tek fark alkanlardaki son ek “an” alkenlerde “en” ekine dönüşmesidir.

Etan → Eten

Alkenlerin isimlendirilmesinde dikkat edilecek konulardan birisi de, en uzun karbon zincirinin tespit edilmesinde karbon-karbon çift bağının en küçük numarayı alabileceği yönde numaralandırmaktır.

Alkenlerin Genel Özellikleri

» Alkenlerin genel çift bağ özelliklerini eten (etilen) üzerinde ele alalım.
» Alkenlerde karbon atomu üç adet sp2 hibritleşmiş ve bir tane de hibritleşmemiş p orbitaline sahiptir.
» İki karbon atomu bağ yapmak üzere birbirlerine yaklaştıkları takdirde, iki çeşit bağ oluşur; sp2
orbitallerinin kafa kafaya örtüşmesinden bir adet “sigma (σ) ve p orbitallerinin yan yana örtüşmelerinden oluşan bir adet “pi (π)” bağı oluşur.
» Çifte bağlı karbon atomları ve bunlara bağlı dört atom hepsi bir düzlem içinde bulunurlar. Bağ açıları da 120° dir.

Alkinler

Yapısında en az bir tane üçlü bağ bulunan hidrokarbonlara alkin denir. Yapısında birden fazla üçlü bağ bulunan alkinlere polialkin denir. Yapısında bir tane üçlü bağ bulunan alkinlerin genel formülü CnH2n-2 şeklindedir. Alkinlerin yapısında bulunan üçlü bağdan dolayı en az iki tane pi bağı vardır. Alkinlerin ilk üyesi önemli bir organik bileşik olan ve iki karbonlu etin (asetilen) olarak bilinen C2H2 bileşiğidir. Bu nedenle alkinlere asetilen sınıfı bileşikler de denir. Asetilen doğrusal bir geometriye sahiptir ve bağ açısı 180o dir. Asetilenin bir hidrojen eksik hâline
etinil denir.

Alkinlerin İsimlendirilmesi

Alkinlerin isimlendirilmeleri aynen alkinlerin isimlendirilmeleri gibidir. Tek fark alkenlerdeki son ek “en” alkinlerde “in ekine” dönüşür

Eten Etin

Büten Bütin

Alkinlerin Kimyasal Özellikleri
Alkinlerin reaksiyonları alkenlerinkine çok benzer.
Elektrofillerin alkenlere katılmasındaki kurallar aynen alkinlerde de geçerlidir.
Örneğin, 1-hekzin 1:1 oranında HBr ile reaksiyonu 2-bromo-1-hekzen’i verirken aynı maddenin 1:2 oranında HBr ile reaksiyonu 2,2 dibromohekzan’ı verir.

Bir metil keton elde etmek istiyorsak, bir terminal (uç) alkin’i eğer karışık keton elde etmek istiyorsak bir internal (iç) alkin’in civa sülfat katalizörlüğünde sulu sülfirik asit ile reaksiyona sokmak gerekir.

Alkinler bir katalizör eşliğinde hidrojen katılması ile kolayca alkenlere indirgenirler.

Terminal alkinlerin zayıf asidik özelliğinden dolayı, bu maddeler sodyum amit (NaNH2) gibi kuvvetli bazlar ile asetilit anyonu oluşturur. Alken kimyası ile alkin kimyası arasındaki en önemli fark bu çeşit reaksiyondur.

Fonksiyonel Gruplar

Hidrokarbonlarda sadece karbon ve hidrojen atomları bulunur. Bu bileşiklerden bir tane hidrojen atomunun ayrılmasıyla radikal gruplar oluşur ve R– ile gösterilir. Radikal gruplara fonksiyonel grup ya da grupların bağlanmasıyla farklı  organik bileşikler meydana gelir. Radikal gruplara bağlanan bu farklı gruplara fonksiyonel grup denir. Fonksiyonel grup, bulunduğu organik bileşiğe belirli özellikler kazandıran ve tepkimelerinde etkin rol oynayan
atom ya da atom gruplarıdır.

Alkillere -OH bağlanması sayesinde alkol bileşikleri oluşur. Alkildeki karbona, OH’daki oksijen bağlanır ve alkoller oluşur. Bir karbona iki OH grubu bağlanamaz.

Alkoksi grubunun alkillere bağlanması sonucunda eter sınıfı organik bileşikler oluşur. Eterlerdeki oksijen atomu iki alkil grubundaki karbon atomlarıyla bağ yapar.

Halojenlerin (Cl, Br, F vb), alkillere eklenmesiyle alkil halojenürler oluşur. Aynı atoma veya aynı moleküle birden fazla halojenür bağlanabilir.

Alkillere karbonil grubu bağlandığında, bağlanma konumuna göre aldehit veya keton sınıfı bileşikler gelir.
Alkil grubuna karboksil grubunun bağlanmasıyla karboksilik asit sınıfı organik bileşikler oluşur. Alkillere birden fazla karboksil grubu eklenebilir.

Alkillere -NH2 grubu bağlanmasyıla amin sınıfı organik bileşikler elde edilir. -NH2 grubuna birden fazla alkil grubu bağlanabilir.

Alkil grubuna (-NO2) nitro grubu bağlanarak nitro alkan, (-CN) siyano grubu bağlanarak siyano sınıfı organik bileşiklerin oluşmasını sağlayabilir.

Bir alkil zincirine farklı fonksiyonel grupların bağlanmasıyla, bağlanan fonksiyonel grupların her ikisinin de özelliğini gösteren organik bileşikler ortaya çıkar. Örneğin aminoasitler amino ve karboksil gruplarının alkil grubuna bağlanmasıyla oluşmaktadır.

Alkoller

Hidrokarbonlarda hidrojenlerden biri veya birkaçının yerine hidroksil grubunun (-OH) geçmesiyle oluşan bileşiklere “Alkol” denilmektedir. Alkollerin genel formülü R-OH veya CH-OH şeklinde de ifade edilmektedir. Alkoller yapısal olarak suya benzemektedirler. Başka bir deyişle alkol, suyun hidrojenlerinden birinin yerine alkil grubunun geçmesiyle oluşan bileşikler olarak tanımlanabilirler. Alkollerin fonksiyonel grubu -OH ( hidroksil) grubudur. Alkollerde oksijen atomu sp hibitleşmesi yapmıştır. Bağlı olduğu karbon ve hidrojen atomları ile yaklaşık olarak 109,5° açı oluşturmaktadır.

Bir bileşiğin alkol olarak adlandırılabilmesi için bir karbon atomuna yalnızca bir hidroksil (-OH) grubu bağlanmalıdır. Eğer -OH grubu birden fazla ise veya -OH grubunun bağlı olduğu karbon atomunda ikili, üçlü bağ varsa ( sp, sp hibritleşmesi yapmış ise) başka bir değişle karbon atomunda pi bağı varsa bileşik alkol olarak nitelendirilemez. Alkol olarak nitelendirilebilmesi için hidroksil gruplarının farklı karbon atomlarına bağlanması gerekmektedir.

Alkollerin Sınıflandırılması

Mono Alkoller: Mono alkoller -OH grubunun bağlı olduğu karbon atomunun durumuna göre; primer, sekonder ve tersiyer olmak üzere üç grupta incelenebilir.

1. Birincil (Primer) Alkoller
Birincil alkollerde hidroksil grubunun bağlı olduğu karbon atomuna iki tane hidrojen atomu ve bir alkil grubu bağlı ise bu alkol türüne primer yani birincil alkoller ismi verilmektedir.

2. İkincil (Sekonder) Alkoller
Hidroksil grubunun bağlı olduğu karbon atomunda bir hidrojen atomu ve iki alkin grubu bağlı ise bu alkol türüne ikincil (sekonder) alkoller denilmektedir. Alkil grupları aynı veya farklı olabilmektedir.

Üçüncül (Tersiyer) Alkoller
Tersiyer alkollerde hidroksil grubunun bağlı olduğu karbon atomunda hidrojen atomu bağlı değildir yalnızca alkil grubu bağlıdır.Alkil grupları birbirinin aynısı olabildiği gibi farklı alkil grupları da olabilir.

Poli Alkoller: Yapısında birden fazla hidroksil grubu bulunduran alkole poli alkol denilmektedir. Bu hidroksil grupları moleküldeki farklı karbon atomlarına bağlı olmak zorundadır. Poli alkoller moleküllerinde hidroksil grubunu fazla bulundurdukları için suda kolay çözünebilir. Poli alkollerin kaynama noktaları mono alkollere göre çok yüksektir. Poli alkoller birkaç sınıfta incelenebilir.

1. Dioller
Moleküllerinde iki tane hidroksil grubu bulunduran alkoller dioller denilmektedir. İlk üyesi glikoldür. Ticari olarak etilenden elde edilmektedir. Donma noktası -115 °C, kaynama nokaası ise 197°C’dir. Otomobil radyatörlerinde antifiriz olarak ( donma noktası yüksek olduğu için radatördeki donmayı engellemek amacıyla) hidrolik fren sıvısı ve plastiklerin sentezinden kullanılırlar. Propilen glikol endüstriyel öneme sahip bir dioldür.

2. Trioller
Trioller yapılarında üç tane hidroksil grubunu bulundururlar. En önemli triol, gliserol’dür. Bitkisel ve hayvansal yağlarda bulunur. Sabun fabrikalarında yan ürün olarak elde edilir.

Alkollerin Fiziksel Özellikleri
» Alkollerin fiziksel özellikleri yapılarındaki karbon atomuna bağlıdır. Düşük karbon sayılı olanları renksiz ve sıvı fazdadır. Molekül kütlesi artıkça alkollerin kaynama noktası artmaktadır. Büyük karbon sayılı olanları katı fazda bulunurlar.
» Alkollerin ilk üç üyesi su ile her oranda karışabilir. Karakteristik kokuları ve yakıcı tatları vardır.
» Alkoller polar bileşiklerdir. Yapılarında bulundurdukları hidroksil grubu sayesinde molekülleri arasında hidrojen bağı bulundururlar. Alkolün suda çözünmesi sırasında alkol ve su molekülleri arasında oluşan hidrojen bağları alkollerin sudaki çözünürlüğünü arttırmaktadır.
» Birden fazla hidroksil grubu içeren alkol moleküllerinde birden fazla hidrojen bağı oluşabilir. Bundan dolayı hidroksil grubu sayısı arttıkça kaynama noktası artar ve sudaki çözünürlük artar.
» Aynı karbon sayılı birincil alkole göre ikincil, ikincil alkole göre de üçüncül alkolün kaynama noktası daha düşüktür. Bunun nedeni ise molekül dallandıkça moleküllerin değme yüzeylerinin azalması Van der Waal » kuvvetlerinin küçülmesidir.
» Alkollerin molekül kütlesi artıkça sudaki çözünürlüğü azalır.

Alkollerin Kimyasal Özellikleri
» Alkollerin fiziksel özelliklerinde hidroksil grubu etkilidir.
» Kimyasal değişimler bu grup üzerinden oluşmaktadır.
» Tüm alkollerde C-O-H grubu bulunur.
» Ayrıca C-O-H grubunun karbonuna birincil alkollerde 2 tane, ikincil alkollerde 1 tane H bağlıdır.
» Reaksiyonlar bu bağlardaki değişimlere göre sınıflandırılır.

Eterler

Eter denildiğinde genellikle tıpta anestezik olarak kullanılan dietileter akla gelir. Oysa dietileter, eterler diye bilinen organik bileşikler grubunun üyelerinden sadece biridir. Eterlerin genel formülleri CnH2n+2O’dur. Aynı sayıda karbon atomu içeren mono alkoller ile bir eter molekülü birbirinin izomeridir. Bu nedenle eterlerle alkollerin genel formülleri aynıdır.

Yaygın Adlandırma

Eterlerin sistematik adlarının kullanımı pek yaygın değildir. Genellikle yaygın isimleri kullanılır. Yaygın adları bağlı olduğu alkil ya da aril gruplarının isimlerinin sonuna eter kelimesi getirilerek yapılır. Alkil ya da aril gruplarının adları alfabetik sıraya göre yazılır. Genel olarak asimetrik eterler dialkil eter, asimetrik eterler de alkil-alkil eter olarak adlandırılır.

Sistematik Adlandırma

» IUPAC sistemine göre adlandırma şu şekilde yapılır.
» Oksijene bağlı olan en uzun alkil grubu ana zincir olarak belirlenir.
» Belirlenen karbon zincirinde karbon atomlarının numaralandırılması, zincirin oksijen atomuna en yakın ucundan başlar.
» Oksijen atomuna bağlı olan diğer alkil grubu alkoksi olarak adlandırılır.

Eterlerin Fiziksel Özellikleri
» Eterler polar özelliğe sahiptir. Polar yapıda oldukları için kaynama noktaları aynı karbon sayılı alkanlarınkinden yüksektir.
» Eterler iyi birer organik çözücüdür.
» Kaynama noktaları aynı karbon sayılı alkollerden küçüktür.
» Sudaki çözünürlükleri alkollere oranla azdır. Molekül ağırlıkları arttıkça sudaki ç
» Kolay tutuşurlar.özünürlükleri azalır.
» Kimyasal tepkimelere karşı isteksizdirler.

Eterlerin Kimyasal Özellikleri
» Eter moleküllerinde bulunan oksijenin elektronik yapısıyla sudaki oksijenin elektronik yapısı aynıdır. Bu yüzden eter molekülleri de su molekülleri gibi doğrusal geometri oluşturamaz. Eterin girdiği kimyasal tepkimelerin çoğu C ─ » O bağını kırar; ancak bu bağ çok kolay kırılmadığından eterlerin kimyasal tepkime etkinliği düşüktür.
» Na (sodyum) ile tepkime vermez, ancak derişik HI ve HBr asitleri ile tepkime verebilir.eterler
» Eterler, suda çözünmedikleri hâlde sülfirik asit ve hidro iyodik asit gibi asitlerde çözünürler.
» Grinard bileşiğinin hazırlanmasında kullanılan eterler magnezyum iyonu ile aşağıdaki kompleks bileşiğini oluşturur.

Karbonil Bileşikleri: Ketonlar

Karbonil bileşiklerini oluşturan fonksiyonel grup; karbon atomu ile oksijen atomunun çiftli bağ yapması ile oluşan fonksiyonel gruptur. Fonksiyonel gruptaki karbon atomu “sp” hibritleşmesi yapmış ve oksijenle çift bağ oluşturmuştur. Karbonil bileşikleri aldehit ve ketonlar olmak üzere iki grupta incelenmektedir.

Yapılarında aldehitler gibi karbonil grubu bulundururlar. Karbonil grubuna bağlı iki alkil kökü veya aril grubunun bağlanması sonucunda ketonlar oluşmaktadırlar. Karbonil grubundaki karbon atomu 3 bağ yaptığı için sp hibritleşmesi yapmıştır. Bir pi bağı, üç tane de sigma bağı içerir ve bu grubun bağ açısı 120°’dir.

Ketonlar eterlerde olduğu gibi simetrik ve asimetrik olmak üzere iki grupta incelenir. Alkil kökleri aynı olan ketonlara simetrik (basit), farklı olanlara da asimetrik (karışık) ketonlar denir. Genel formülleri CnH2nOşeklindedir.

Karboksilik Asitler

Karboksilik asitler karboksil grubu olan organik asitlerdir, -C(=O)OH formülüne sahiptirler, bu genelde -COOH veya CO2H olarak da yazılır.[1] Karboksilik asitler Bronsted asitleridir, yani proton vericileridir. Karboksilik asitlerin tuz ve anyonlarına karboksilat denir. Karboksilik asitler, esterlerle fonsiyonel grup izomeridirler. Karboksilik asitlerin en basit dizisi alkanoik asitlerdir, R-COOH formülüyle gösterilirler, R bir hidrojen atomu veya bir alkil grubuna karşılık gelir. Bileşiklerde birden fazla karboksilik asit grubu bulunabilir.

Karboksilli Asitlerin Fiziksel Özellikleri
» Karboksilli asitlerin fiziksel özelliklerini büyük oranda karboksil grubu belirler, karboksil grubu polar ve hidrofil bir gruptur.
» Karbon sayısı arttıkça molekülleri arasındaki çekim artar. Bunun için ilk on üyesi sıvı iken diğerleri katı hâldedir.
» Polar bileşiklerdir. İlk 4 üyesi suda iyi çözünür. Molekül büyüdükçe (karbon sayısı arttıkça) çözünürlük azalır.
» Karboksilli asit molekülünün arasında iki hidrojen bağı oluşur, bu olaya dimerleşme denir.
» Karboksilli asitler zayıf asitlerdir. Suda çözündüklerinde kısmen iyonlaşırlar. Hidrojen iyonları molar derişimi ve pH değerleri denge sabitlerinden hesaplanır.
» Karboksilli asitlerin kaynama noktası aynı karbon sayılı alkollerden ve aldehitlerden daha yüksektir.

Karboksilli Asitlerin Kimyasal Özellikleri
» Karboksilli asitler, hidrojenin değişik koşullarda hem karboksil grubundan hem de alkil kökünden ayrılmasıyla tepkimeler verir. Ayrıca yine karboksil grubundaki hidroksilin ayrılması ile de bazı tepkimeler oluşur.
» Karboksilli asitler zayıf asitlerdir. Ka değerleri 10-4 ile 10-5 arasında değişmektedir. Asitlik dereceleri karbonik asit ve sudan daha güçlüdür. Bu nedenle Na2CO3 ve NaOH gibi alkali bikarbonat ve hidroksitlerle tuz oluşturur. Bu tepkimeleri sonucu CO2 gazı açığa çıkar.
» Karboksilli asitler ile alkoller, aralarından bir mol su ayırarak esterleri oluşturur.
» Karboksilli asitler; fosfor tri klorür, fosfor penta klorür ve tiyonil klorür gibi etkin reaktiflerle asit klorürleri, açil klorürleri oluşturur.
» Karboksilli asitlerin LiAlH4 ile indirgenmeleri sonucu birincil alkoller oluşur.
» İki molekül karboksilli asitten, bir molekül su çekilmesi ile asit anhidritleri oluşur. Anhidritler, asit türevlerinden hazırlanabileceği gibi doğrudan doğruya asitlerden de hazırlanabilir.

Esterler

Kimyada esterler, bir hidroksil grubundaki hidrojen atomunun bir organik grup (bu metinde R’ olarak gösterilecektir) ile yer değiştirmiş olduğu organik bileşiklerdir. Hidrojenin bir H+ iyonu olarak ayrışabileceği -OH grubu olan bu tür asitlere oksijen asidi denir.

En yaygın esterler karboksilat esterlerdir, bunlarda söz konusu asit bir karboksilik asittir. Örneğin, eğer asit asetik asit ise, esterine asetat denir. Kararsız bileşikler olan karbamik asit veya karbonik asitten, sırasıyla karbamatlar, RO(CO)NHR’, ve dialkil karbonatlar, RO(CO)OR, gibi kararlı esterler elde edilebilir. Esterler inorganik asitlerden de oluşabilirler, örneğin dimetil sulfat bir esterdir ve bazen “sülfürik asit dimetil ester” olarak adlandırılır.

Esterler tuzlara benzer, benzer şekilde adlandırılırlar; katyon ve anyonları olmasa da, kullanılan terminoloji aynı biçimdedir: daha elektronegatif olan kısmın ardından daha elektropozitif olan kısım söylenir.

Esterler bir asit (genelde bir organik asit) ile bir alkolün (veya fenol bileşiğinin) yoğunlaşma tepkimesi ürünü olarak düşünülebilir, ama esterleri elde etmek için başka tepkimeler de vardır. Yoğunlaşma (kondansasyon) iki molekülün birleşerek küçük bir molekülü attıkları bir tip kimyasal tepkimedir; bu durumda iki -OH grubu birleşirken bir su molekülü atılır. Ester oluşumuna yol açan yoğunlaşma tepkimesine esterleşme denir. Esterleşme tepkimeleri H+ iyonları tarafından katalizlenir. Sülfürik asit bu tepkimede sıkça kullanılan bir katalizördür.

Fiziksel özellikler
» Esterler hidrojen bağı oluşumlarında hidrojen bağı alıcısı olarak yer alırlar (kendilerini oluşturan alkollerin aksine).
» Hidrojen bağlanmasına katılma yeteneği sayesinde aynı uzunluktaki hidrokarbonlardan daha çok suda çözünebilirler. Ancak, oluşturabildikleri hidrojen bağlarının yetersiz kalan özellikleri yüzünden kendilerini oluşturan alkol ve asitlere kıyasla daha hidrofobiktirler.
» Hidrojen bağı vericisi olmamaları nedeniyle birbirleriyle hidrojen bağı oluşturamazlar, bu yüzden de esterler aynı molekül ağırlıklı karboksilik asitlere kıyasla daha uçucudurlar. Bu özellik onları analitik organik kimyada çok yararlı kılar: uçuculuğu az olan ve bilinmeyen organik asitler çoğu zaman esterleştirilerek uçucu bir estere dönüştürülebilirler, bu da gaz kromatografisi, gaz-sıvı kromatografisi veya kütle spektrometrisi ile analiz edilebilir.

12. Sınıf Kimya Konuları için Tıklayınız

12. Sınıfta Yer Alan Diğer Ders ve Konuları için Tıklayınız

 

yorumlar
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

yorum-yaz
BİR YORUM YAZIN

Soru: 1 + 3 kaçtır?