Dünyada ve Türkiye’de Göçler Konu Anlatımı

Merhaba arkadaşlar size bu yazımızda Coğrafya Konuları hakkında bilgi vereceğiz. Yazımızı okuyarak  bilgi sahibi olabilirsiniz. Dünyada ve Türkiye’de Göçler Nedir? sorusunun cevabı aşağıda sizleri bekliyor…

Dünyada ve Türkiye’de Göçler

Göç: İnsanların doğal, ekonomik, sosyal ve siyasal nedenlerden dolayı sürekli yaşadığı yerlerden başka
yerlere tolu olarak veya bireysel olarak yerleşmeleri olayına göç denir.

Göç olayının temelindeki faktör insanların geçimlerini sağlamak için tarım, hayvancılık, açısından elverişli
yerleri elde etme isteğidir. İnsanların nüfusları artınca doğal kaynaklar artan nüfusu beslemekte yetersiz olduğu yerlerden, tarım hayvancılık potansiyeli fazla olan yerlere doğru gitmektedirler.

Göçler bireysel veya toplu olabilir. Bu olay sürekli veya geçici olabilir. Göç olayları bazen gönüllü, bazen de zorunlu olabilir. Göçler bazen kısa mesafeli olduğu gibi, bazen de uzun mesafelerde gerçekleşebilir.

Mübadele Göçleri ( Yer Değiştirme)

Bir antlaşmanın esaslarına dayanılarak yapılan, ülke nüfuslarının karşılıklı olarak yer değişmesi ile oluşan göçlerdir.Örneğin Kurtuluş Savaşı sonrası Yunanistan ile yapılan anlaşmalarla ülkemizde yaşayan Rumlar ile
Yunanistan’daki Türkler arasında yer değiştirme göçleri yaşanmıştır.

Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye ile Yunanistan arasında nüfus mübadelesi protokolü imzalanmıştır. Bu
göçler Romanya ile Bulgaristan arasında da olmuştur. Bu protokol ile İstanbul’daki Rumlar ile Batı Trakya’daki Türkleri kapsamıştır. Bu protokol ile Yunanistan’dan 400.000 Türk  Türkiye’ye, Buna karşılık Türkiye’den 150.000 Rum Yunanistan’a gitmiştir. Bu göçler insanların gönüllü olarak yaptıkları göç hareketleri olmayıp, zorunlu
göçlerdir.

Beyin Göçü

Bilim ve tekniğin gelişmesine katkıda bulunabilecek nitelikteki elemanları çalışmak üzere başka ülkelere
göç emesi olayına beyin göçü denir. İyi eğitilmiş elemanların daha iyi çalışma olanakları sağlayan ülkelere gitmesiyle oluşan göçlerdir. Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin nitelikli kişilerinin sanayileşmiş ülkelere gitmesidir. Örneğin II. Dünya Savaşı sırasında Alman bilim adamlarının ABD’ye göçü bu türdendir.

Göç veren ülkeler açısından en büyük kayıp olarak değerlendiren göçtür. Ekonomisi gelişmemiş ülkelerin yüksek paralar harcayarak yetiştirdiği elemanlar ellerinden kaçmaktadır. Ülkeler arasında gelişmişlik farkının artmasına neden olmaktadır. Zor şartlarda yetiştirdikleri kaliteli elemanları kaybeden gelişmekte olan ülkelerin kalkınmaları yavaşlamaktadır. Özellikle beyin göçü 1960 yıllardan itibaren artmaya başlamıştır. Doktor, mühendis, ekonomist, sanatçı v.b. alanında iyi yetişmiş insanların göç etmesi, ülkemizde de önemli bir sorundur. Pakistan, Çin, Filipinler, Cezayir, Fas, Tunus, İran, Nijerya, orta Asya devletleridir.

En Çok Beyin Göçü alan ülkeler: A.B.D. Kanada, Avustralya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Almanya,
Fransa, İsviçre, İsveç, Norveç, vb.

Bazı ülkeler beyin göçü alırken aynı zamanda beyin göçü verebilir. Kanada bunun en iyi örneğidir. Ülkemize de son yıllarda bazı Orta Asya devletlerinden az sayıda yetişmiş insan gelmektedir. Avrupa ve ABD’de çok sayıda Türk uzman başka ülkeler için çalışmaktadır bu da ülkemiz için bir  kayıptır.

Beyin göçünün başlıca nedenler:
1.Sanayileşmiş ülkelerin ödedikleri yüksek ücretler
2.Çalışma şartlarının kolaylığı, teknoloji ve gelişmelerden en iyi şekilde yararlanma imkânı
3.Göç gönderen ülkede iyi yetişmiş kişilerin kendi alanı ile ilgili uygun iş bulmakta zorlanmaları veya
kariyer yapmakta imkân bulamamaları.

İşçi Göçleri

Ekonomik gelişmenin yavaş olduğu ülkelerde iş olanaklarının az olması, bu imkânların geliştiği ülkelere ve bölgelere doğru göçlere neden olmaktadır. İşsizlik nedeniyle yapılan göçlere iş gücü göçü denir. İşgücü göçleri mevsimlik, kısa süreli veya uzun süreli olabilir. Örneğin ülkemizde yaz mevsiminde pamuk işçilerinin

Çukurova’ya gelmesi mevsimlik iş gücü göçüdür. II. Dünya Savaşından sonra yıkılan Avrupa ekonomisini
yeniden kurmak için 1952- 1954 yılları arasında  Almanya, Fransa, Belçika, Avusturya, Hollanda gibi ülkeler kalkınma hamlesi başlatmış, bu hamle sonucu yetersiz gelen iş gücünü karşılamak için dış ülkelerden işçi talebinde bulunmak zorunda kalmışlardır. 1952 de Federal Almanya yabancı işçi çalıştırmaya başlamıştır. Avrupa’da yukarıda sayılan gelişme hamlesi başlatan ülkelerde Almanya’yı takip ederek yabancı işçi çalıştırmaya başlamışlardır. Bunlara karşılık ise gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerde yaşanan işsizlik sonucu birçok ülke de dış ülkelere işgücü göçü vermeye başlamışlardır.

Avrupa’da Yunanistan, İspanya, Portekiz, Yugoslavya, İtalya vb, Afrika’da Cezayir, Fas, Tunus, gibi sömürge devletleri de Avrupa ülkelerine işgücü vermişledir. Bu gün ise dünyada başta Asya, Afrika, Güney Amerika’nın gelişmekte olan ve geri Kalmış ülkeleri başta Avrupa, Kuzey Amerika, ( ABD, Kanada) ve Avustralya’ya işgücü vermektedir.

Özellikle bu gelişen ülkeler artık vasıfsız işçileri pek almamakta yetişmiş, kaliteli eğitimli insanları almaktadır. Artık bu olay daha çok beyin göçüne doğru dönmüştür.

Türkiye’de yurt dışına işgücü veren ülkelerin başında gelmektedir. Ülkemizde iş gücü göçleri 1960’tan sonra
başlamıştır. Türkiye göç veren bir ülke olmaya başladı. Bu yıllarda başta batı Avrupa ülkelerine olmak üzere
Avrupa’nın diğer ülkelerine de işgücü göçü meydana gelmiştir. 1958–1986 arasında başta Almanya olmak üzere
Fransa, Hollanda, Avusturya, İsviçre, Danimarka, İngiltere ve İsveç 1,3 milyon işçi göç etti.

İnsanları Göçe İten Sebepler Açısından Göçler

1- Zorunlu göçler: Savaşlar, sınır değişiklikleri, Mübadele ( Antlaşmalarla sağlanan nüfus değişiklikleri),Etnik baskılar, Salgın hastalıklar, doğal afetler, Kamulaştırma sonucu oluşan göçlerdir.

2- Gönüllü Göçler: İş bulmak, eğitim görmek, sağlık şartlarından yararlanmak, macera aramak, Şehirdeki
kültürel sanatsal faaliyetlerden yararlanmak, beyin göçü gibi göçlerdir

Gidilen Yere Göre Göç Tipleri

 1- İç Göçler: Herhangi bir ülkenin sınırları içinde oluşan göçlerdir. Bu yer değiştirme hareketi sırasında ülke nüfusunda herhangi bir değişme söz konusu değildir. Genellikle iç göçlere bağlı olarak kent nüfusları artarken, kırsal nüfus azalmaktadır.

İç göçler;
» Kırsal alandan kırsal alana,
» Kırsal alandan kentlere,
» Kentlerden kentlere,
» Kentlerden kırsal alana doğru olmaktadır.

İç göçlerin en fazla görüleni kırsal alandan kentlere doğru olanıdır. Verimli tarım alanları, endüstrinin geliştiği bölgeler, ticaret merkezleri, maden yatakları bakımından zengin olan bölgeler ve turistik yöreler göçmen çekerler.

İç göçler ikiye ayrılır;

Mevsimlik Göçler: Genel olarak tarım işçilerinin oluşturduğu göçlerdir. Ayrıca inşaat, işçileri, yaylacılık ve inşaat işçileri ve turizm sezonu işçileri gibi.

Sürekli Göçler: İnsanların yaşadığı yerlere bir daha geri dönmemek üzere ve gittikleri yerlerde sürekli kalmasıyla oluşan göçlerdir.

2-Dış Göçler: Bir ülkeden başka ülkelere olan göçlerdir. Göç veren ülkenin nüfusu azalır. Alanın ise artar.

Türkiye’de Göçler

Göç; nüfusun, çeşitli nedenlerle bir yerden başka bir yere olan hareketidir. İç göçler ve dış göçler olmak üzere ikiye ayrılır.

İç Göçler

Ülke içerisinde, nüfusun yer değiştirmesine iç göç denir. İç göçlerle bir ülkenin toplam nüfusunda değişme olmaz. Sadece, bölgelerin ve illerin nüfusunda artma ya da azalma meydana gelir.

İç göçler, kalıcı ve mevsimlik göçler olmak üzere ikiye ayrılır.

1. Kalıcı Göçler

Bu göçler genellikle, kırsal kesinden kente veya küçük şehirden büyükşehire olan göçlerdir. Kırsal alandan kentlere daha çok göç olmaktadır.

Kalıcı iç göçün nedenleri

Kırsal alanlardaki hızlı nüfus artışı,
Miras yoluyla tarım alanlarının daralması ve ailelerin geçimini karşılamaması,
Tarım alanlarının yetersiz gelmesi ve erozyonun artmasıyla toprağın verimsiz hale gelmesi,
Tarımda makineleşmenin artması ve buna bağlı olarak tarımsal iş gücünün azalması,
Kırsal kesimde iş imkanlarının sınırlı olması,
Ekonomik istikrarsızlık ve sosyal problemler,
Eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği,
iklim ve yer şekillerinin olumsuz etkileri,
Kentlerde sanayinin gelişmiş olmasından dolayı iş imkanlarının fazlalığı,
Kentlerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin yaygınlığıdır.

Kalıcı iç göçün sonuçları
Ülke genelinde nüfusun dağılışında dengesizlik görülür.
Yatırımlar dengesiz dağılır.
Kırsal kesim yatırımlarında verimsizlik meydana gelir.
Düzensiz kentleşme görülür.
Sanayi tesisleri kent içinde kalır. Kentlerde konut sıkıntısı çekilir. Kent nüfusunda aşırı artış meydana gelir.
Alt yapı hizmetlerinde (yol, su, elektrik) yetersizlik görülür.
Kentlerde işsiz insanların oranı artar.

İç göçü önlemek için
Tarımda sulama imkânlarını arttırmak,
Intansif tarım metodunu geliştirmek,
Besi ve ahır hayvancılığını geliştirmek ve yaygınlaştırmak,
Kırsal kesimde eğitim ve sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmak,
Tarım ve hayvancılığa bağlı sanayi kollarını kırsal alanlara yönlendirmek,
Kırsal kesimde küçük sanayi kollarını geliştirmek, vb. gereklidir.

2. Mevsimlik İç Göçler

Kırsal kesimdeki bazı ailelerin büyük şehirlere, tarımın yoğun olarak yapıldığı yerlere, yaz turizminin geliştiği yerlere bir müddet çalışmak üzere göç etmeleri ile gerçekleşir.

Yaylaya çıkma olayı da mevsimlik göçler içerisinde yer alır. Mevsimlik göçlerle Adana, Mersin, Hatay, Aydın, Muğla, Antalya gibi merkezlerde, yaz ile kış mevsimleri arasındaki nüfus miktarlarında önemli değişmeler olmaktadır.

Kırsal kesimden göç edenlerin özellikleri
Genellikle genç nüfus göç etmektedir.
Erkek nüfus, kadından daha fazla göç etmektedir.
Göç edenlerin çoğu sanayi ve hizmet sektöründe çalışmaktadır.
Göç sonucunda kentlerde hızlı nüfus artışı meydana gelmiştir.
Sanayileşme göçü arttırmaktadır.
Kentleşme hızı sanayileşme hızından daha yüksektir.
Bölgelerin toplam nüfusu ve nüfus yoğunluğu göçlerle hızla değişmektedir.

Dış Göçler

Bir ülkeden diğer bir ülkeye yapılan göçlere dış göç denir. Dış göçlerin başlıca nedenleri:

Ekonomik nedenlerle çalışmaya gidilmesi
Tabii afetler
Savaşlar
Etnik nedenler
Sınırların değişmesi
Uluslararası anlaşmalarla sağlanan nüfus değişimi

Dış göçlerin sonuçları

Göç eden ülkede nüfus artar, göç veren ülkede ise azalır.
Ülkeler arasında ekonomik ilişkiler gelişir.
Ülkeler arası kültürel ilişkiler gelişir.

Dış göçler ve Türkiye

Ülkemize 1923 – 1989 yılları arasında çoğu Balkan ülkelerinden olmak üzere 2,2 milyon göç olmuştur. Bu sayı nüfusumuzun % 5’ini oluşturur.

1950’den sonra, başta Almanya olmak üzere yurt dışına işçi gitmeye başlamıştır. Bugün Fransa, Belçika, Hollanda, İngiltere, İsveç, ABD, Avustralya, Libya, S. Arabistan, Kuveyt ve Orta Asya ülkelerinde işçilerimiz bulunmaktadır. Yurt dışındaki nüfusumuz 4 milyonu geçmiştir.

Türkiye’den yurt dışına göç sonucunda;
Ülkemize giren işçi dövizi artmıştır.
Ülke turizminin gelişmesini sağlamıştır.
Türk ticaretinin yaklaşık % 20 sine kaynak oluşturmuştur.
Artan nüfusun işsizlik sorununa kısmen çözüm bulunmuştur.

10. Sınıf Coğrafya Konuları için Tıklayınız

10. Sınıfta Yer Alan Diğer Ders ve Konuları için Tıklayınız

yorumlar
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

yorum-yaz
BİR YORUM YAZIN

Soru: 52 + 4 kaçtır?